Tensei Shitara Slime Datta Ken - Bölüm 118
Labirent ve Güven
Çevirmen:✩Hulahoop & Redaktör: Uchuujin
Labirent yönetimi sorunsuz gidiyor.
Ziyaretçilerin (maceracıların) kalpleri önceki konuk severlikten dolayı büyülenmiş.
Hal böyleyken, Zindana meydan okuyacaklar ve şekere ilgi duyan karıncalar gibi defalarca elde etmeye çalışacaklar.
Her onuncu kattan sonraki ödül ilgi çekici olsa da, başlangıçta müşterileri cezbetmek için bir hileden başka bir şey değil. Labirentin içinde elde edilen şeyler çok önemli.
11’den 22. kata kadar, canavarlar birlikte çalışmaya başlar.
Sadece kaba kuvvetle Zindanı elde etmek mümkün değildir. Her katta önlerini kesen şeytani tuzakların miktarı artacaktır.
İşte oradan sonrası çok iyi.
-
- kattaki patronun ender sınıf ekipman düşürdüğü söylentileri maceracılar arasında göz açıp kapayıncaya kadar yayılır.
Aslında ender sınıf öğeleri, evrimleşirken bir yetenek kazanmadan önce aylarca yıllarca hava koşullarıyla yıpranmış İblis çeliğinden yapılan mükemmel silahlardı.
Tempest’te üretilen İblis çeliği, Veldora’nın yaydığı yoğun auraya maruz kaldığından değişime uğrayan bir madendi ve aşırı yüksek saf büyü gücü içeriyordu.
Bu nedenle, İblis çeliğinin ve kullanıcının bu silaha sıradan bir silahtan daha hızlı alışmasını sağlayan alaşımın bir özelliği var. bu yüksek kalite malzemeden yapılmış silahlar tek başına özel sınıf bir performansa sahiptir.
Bu Kurobee’nin işi olduğundan, bir deneme ürünü bile olsa ender sınıf performansına sahip.
Ama işte burada bir gerçek gün yüzüne çıkıyor.
Silahlar aynı sınıf olsa bile, performansta bir farklılık olur.
Kurobee’nin çıraklarının yaptığı ender sınıf ekipmanlar ile kendisinin yaptıkları arasında büyük bir kalite farkı var.
Bir insanın sadece [Değerlendirme][1] ile görebileceği bir detay bu.
Kurobee’nin işlerini kopyalamam mümkün ve biten ürün doğal olarak aynı sınıftan olacaktır.
Ancak daha önce dediğim gibi, performansın orijinalinden düşük olacağı söylenebilir.
Bu, benim demircilik becerilerimin Kurobee’nin demircilik becerilerinin yanında alt kademe olmasından kaynaklı bir olay olarak sayılabilir.
Silahların değerlendirilmesinde de bir seviyenin olduğu söylenebilir.
Bir amatör bu farkı söyleyemez, sıradan bir silah satıcısı da öyle. Ancak hayatı silaha bağlı bir maceracı, bu farkı kolaylıkla anlayacaktır.
Belki, silah kullanıldıkça gelişir.
Ayrıca, sadece Kurobee’nin yapmış olduğu silah olsa bile, onlar da çoktan gelişmiş olabilir.
Eğer silahları değerlendirecek olursan, silahın seviyesini görebilirsin.
-
- kattaki patronun bıraktığı ender sınıf ekipmanına gelirsek, bu, Kurobee’nin çıraklarının işlerinden en büyük şaheseridir.
Her çırak arasında beceri açısından bir fark vardır fakat performanları arasında büyük bir fark yoktur. Umuyorum ki yeteneklerini parlatıp gelecekte bin bir çeşit ekipman üretecekler.
Yani bu farklı bir durumdu.
-
- kattaki patron tarafından bırakılan silah normal insanlar için büyük ekipman olabilir. Ancak bizim için sadece Kurobee’nin çıraklarının başarılı bir ürün üretebilmeleri için rekabet ederek gelişebildikleri bir yer.
Bu cebimize çok fazla zarar verdiği anlamına gelmiyor. Aksine, daha da şaşırtıcı olan seviyenin ender sınıf olmasıydı.
Bu her zaman düşecek demek değildir.
Patronun koruduğu hazine sandığından ender ekipmanı alma yüzdesi aşağı yukarı %2 olarak ayarlanmıştır.
Patronu yenmek için bir saate ihityacın olduğunu varsayarsak, hazine sandığını bir günde 24 kez açmak mümkün değildir. Bu yüzden, onlar ikinci günde, bir ender sınıf eşyası alabilmeliler.
Bence insanları kumar tutkusuyla kışkırtmak için mükemmel bir düşürme oranı.
Bir seri eşya toplamak insan doğasında olduğunu düşünüyorum. Hem eğer aynı eşyayı alırlarsa, onu ya değiştirecekler ya da satacaklar.
Sonuç olarak, insanların labirente dalmaları için gittikçe daha mantıklı nedenler bulabilirim.
Ve labirentin içindeki Han hakkında.
Sıradaki katın merdivenlerinin yanında, üzerinde “Han” kelimesi yazan doğal olmayan bir kapı oluşturulmuş.
Öncelikle, kapıyı açmak için bir gümüş sikke gerekli. Bu labirentin giriş ücretine denk geliyor.
Ancak maceracıların bu Hanı kullanmaktan kaçınamamalarının bir nedeni var.
Sebep, labirentin değişmesi.
İlk olarak, labirenti her üç günde değiştirmeyi düşündüm ama Masayuki, Zindanı ele geçirme zorluğunun çok yüksek olduğunu iddia etti.
Ve böylece, labirent haftada bir değişiyor. Şu anda yedinci dünde.
Bu adam, güçlü bir şansı olduğu için, labirente dalmasından tereddüt etmiyordum fakat yine de 10. katı ele geçirmesi üç günü aldı.
Tereddütsüz geniş haritayı keşfedecek olan birkaç maceracı var. Ruhların rehberliğinin de en kısa rotayı gösterirken bir sınırı vardır. Söz konusu bu olduğunda, labirentte kamp yapmaktan başka ihtimal yoktur.
Hazine sandıklarının olduğu bir oda güvence altına alındıktan sonra, orada uyurlarsa, içeride bir gözcü bile gerekli olur.
Ayrıca, Labirentten elde edilen ekipmanlar çöpe atılmak için fazla iyilerdi. Ama gıda maddelerinin hazırlanması için bir ihtiyaç vardı. bu yüzden taşınabilecek miktarda bir sınır vardı.
Eğer erzakları tükenirse, hemen geri çekilmeleri gerekir.
“Diriliş Kelepçesinin” acil kaçış işlevini kullanabildiklerinden açlık konusunda endişelenmelerine de gerek yoktur. Bu şekilde daha fazla boş alan oluşturmak için getirdikleri yemek miktarını azaltabilirler.
Bu yüzden, mümkünse bir Han kullanmak istemeleri doğal bir durumdu.
Açlıktan ölmeden önce merdivenleri buldukları takdirde, en az yiyeceği alabilirler.
Yeniden girmek için alınan gümüş sikke dahil, tutumlu olma seçeneği yoktu.
Ancak sadece tek kullanım için bir gümüş sikke almakla kalmazdı, eskiden içeride masraflar daha da çoktu.
Bir yemeğin bedeli üç kat fazla. Yine de yemek olmayan bir oda, kapsül hotel gibi küçük bir yerde biriyle uyumak gibi. Bunun ücreti üç gümüş sikke olarak ayarlanır.
Beklenildiği gibi, kadınlar ve erkekler için ayrı bölümler yapıldı.
Ancak ücret çok yüksek olsa bile, yine de kullanan insanlar olacaktır. Döşeli büyük banyoyu kullanmanın bedeli 5 altın sikke olsa da, beklenmedik bir şekilde müşterilerin sayısı epey fazla.
Labirentte durmadan savaştıklarından, kan ve terle kaplanıyorlar. Belki de ekipmanlarını temizleyen bir servisin olmasından memnundurlar, bu gerçekten popülerdi.
Her ne kadar servis içeriği kasaba hanının[2] kalitesinden daha düşük olsa da, şunu söylemek zorundayım ki, labirenttekinin kar oranı son derece yüksekti.
Aslında başlangıçta onun yerini Trent’e bırakmak istedim, yeni çalışanların eğitimi için kullanılan bir yer olmasına karar verdim.
Yemek pişirmede deneyimsiz olan insanlar ya da müşterilere ilk kez hizmet eden insanlar burada pratik yapabilirler.
Buradaki kar beklentimin ötesinde olduğundan bunu yapmanın mümkün olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca, tuvalet kullanımı yüzünden daha çok çekim olabilir.(Kendini rahatlatabilmek amacıyla)
Labirentte tuvalet denebilecek bir yer yoktu. Ölümle dans ettikleri için- iş o raddeye gelirse, dışarı sızmasına izin verecek kadar kararlılar.
Sonrasında temizlemeye gerek yoktu. Bunun nedeni canavarların isteyerek temizlemeleriydi.
Labirentte doğan slime her şeyi yer. Dışkılardan tutun canavar cesetlerinin kalıntılarına kadar her şeyi yerler.
Onlar çok hızlı doğarlar. Maceracılar tarafından mağlup edilenseler bile, çabucak yeniden doğarlar bu yüzden labirent beklenmedik şekilde temiz.
Yine de, tuvalet olmadan idare edemedikleri durumlar vardı.
Bir canavar tarafından böyle savunmasız bir durumda saldırıya uğradıklarında muhtemelen ağlayacaklar. “Mola!” demelerine rağmen, canavar bunu dinlemeyecek.
Sadece “büyük” olanı değil, “küçük” olanı gözetlemek bile gerekli. En kötü durumda idrarın sızmasına izin verip bununla baş ederler. Fakat ben bundan hoşlanmıyorum.
Bu durumda, geri dönmek isteyebilirler. Ancak kasabaya döndükten sonra işedikleri görülürse, inanılmaz bir utanç durumu olurdu.
Peki, olduğu gibi bırakıp biraz kuruyana kadar beklemelerine ne dersin? Bundan da hoşlanmam.
Eninde sonunda, varılan sonuç bir gözlemcinin gerekliliğiydi.
Eğer bir oda olursa, içeride yapabilirdin ancak esas sorun pek değişmiyor.
Bir erkek için bu iyi ancak bir kadın için bu ölüm kalım meselesi.
Kadın erkek karışık gruplar nadir olan bir şey değil. Bu yüzden tuvalet durumu dikkate alınıyor, hanın kullanımı, doğal olarak, arttırılıyor.
Bu arada, <Fiziksel Durum Kontrolü>[3] denilen bir tür büyü görülür.
Bu, bir dereceye kadar boşaltım sıklığını azaltabilir. Bu yüzden dayanması mümkün olur. Elbette bir sınırı var; bu sadece 3 gün sürebilir.
Savaş ortasında sızdırmayı umursamayan cüretkar insanlar hariç, bu bir maceracı için vazgeçilmez bir büyü olabilir.
Etkisi sınırlı bir süre geçerli olduğu için, sonrasında bu onları hanı kullanmaya teşvik edecek demektir.
Yani bu duygularla, yönetim planlandığı gibi kolayca ilerliyor.
Tempest’e girmek için yapılan göç kontrolü sertleşti.
Öncekinden farklı olarak, sadece onaylanmış kimlikle ve nitelikli tüccarlar ve maceracılar ülkeye girebilir.
Bunun nedeni ajanlardan kaçınmak, ancak başka nedenler de var.
Bu sınıflandırma.
Tempest’teki han yüksek sınıf temelli oldu. Çok fazla sıradan han var ama tüm maceracıları kabul etmesi zor.
Çoğunlukla geçmişi bilinmeyen barbar insanların içeri girmesine izin verirsek, onlarla uygun şekilde ilgilenmek zor olacaktır.
Bu nedenle, Sabit bir sınırlamaya ihtiyaç duyuldu. Böylece Kasaba Hanında kalmak isteyen genel halk ayrı bir bölümde kalacak.
Her neyse, Kasabanın içinde savaşmak yasak olsa da, bir aptalın büyüyü söylemesini engellemek zor. Önemli araştırma olanakları olduğu için, muhakkak bir sıralama gerekliydi.
Ancak, şehri bir gezi yeri olarak pazarlamak istediğim için, 10 katı geçenlere şehirde kalma izni verilmesine karar verdim.
Elbette, sorun çıkarırlarsa, bu izin iptal edilecek.
Yani, bu bir şekilde bir değer kattı, yüksek yiyecek kalitesi bir şekilde tanındı, bu motivasyon artışıyla ilgili olabilir.
Ayrıca, Canavar Ülkesinin, Tempest’ten silah satın alma şansı da var.
Bu ülkeye ticarete gelen tüccarların yaydığı dedikodular yüzünden, maceracılar arasında şehirdeki zırh dükkanlarındaki ve silahlardaki yüksek sınıf ekipmanlar hakkında söylenti vardı.
Tabii ki söylentiyi yayan bendim.
Myromilles-kun iyi iş çıkardı.
Kurobee’nin çırakları tarafından düzenli olarak yapılan silahlar tüccarlara dağıtıldı. Elbette onlar yüksek kalite ve namı büyük.
Benzersiz ekipman ve deneme ürünleri gösterildi ancak satışa sunulmadı. Doğrudan kullanıcıya satılmalarına karar verildi.
Eğer on katı geçebilen biri olursa, bu kişi B rütbesinden daha güçlü olarak etiketlenmeye uygundur.
Eğer “B+ rütbe” ogre lordunu yenebilirlerse, onların güçlü bir silaha sahip olma yetenekleri olabilir.
Daha doğrusu, bir B rütbe maceracının uygun miktarda parası olabilir. Ellen ve grubu fakir görünüyor ama onları bir istisna olarak düşünüyorum.
Parası olmayan insanların akınını engellemek, gereksiz sorunları engelleme yollarından biridir.
Labirentin kullanılmasıyla, maceracıların kişiliklerine ve güçlerine göre ayrılacağı söylenebilir.
Aslında, Yuuki’nin bir ajan gönderme ihtimali olduğundan, herkesi kabul edemiyorum.
Görünüşe bakılırsa, onlara yapışan böcekleri olan kimse yoktu.
Belki, kişi üzerindeki kontrolünün miktarıyla ilişkiliydi.
Hinata’nın bir böceği vardı. Bu, onun güçlü bir şekilde boyunduruk altına girmiş olmasının kanıtıydı.
Masayuki’nin bir böceği yoktu. Yine de, Rehber Görüşünün etkisi altındaymış gibi görünüyordu.
Ancak kişinin böceği yoksa, [İblis Lordun Haki’si] ile kolaylıkla yayabileceğimden endişelenmek zorunda kalmayacağım.
Bilgi toplamak zorundayım bu yüzden şimdilik ülkeye giriş sınırlıyken hazırlıksız yakalanamam.
Ve böylece bir ay geçti.
Myormilles, yüzünde neşeli bir ifadeyle bildirdi.
“Her şey iyi gidiyor, Rimuru-sama. Bu gelişim sayesinde kar artıyor.
Labirentte tutulan ürünlerin maliyetini kardan düşseniz bile kar hepsini kaplıyor.
Bununla birlikte kar ve yatırım oranının 10:11’de olduğu söylenebilir.
Bu vatandaşın işgücünün karşılığını ödemek için yeterli. Ulusal kar gelecekte büyüyecek gibi görünüyor.
Eğer müşteri sayısı artarsa, bence gelişebilir.
Ayrıca, Tüccarlar sıklıkla ziyarete gelip işlem yapmak istediklerini söylüyorlar.
Kasaba Hanında bile, canavar gruplarını alt eden çalışanların ya da tüccarların ziyareti sayesinde, küçük bir şehir gibi oldu.
Orada oturmaktansa, bir dükkan açıp açamayacaklarını soruyorlar.”
Böyle söyledi.
Fumufumu. En başından beri beklediğim gibi.
Önceden açıkladığım gibi, sonunda mevzu sadece bir şeyler yapıp onları kar yapmak için yüksek bir fiyata satmakla ilgili değil.
Ülkeye gelen giden insanların işsizliğiyle ilgili.
Tüm vatandaşlara iş vermek bir kral olarak benim görevim. Diğer bir deyişle, onlara varolma sebebi vermek.
Labirenti gırgırına oluşturmuş olsak da, insanları içine çeken önemli bir merkez olması bir başarı.
Daha sonra, labirenti yenmeye çalışan maceracılardan elde edilen para ülkemizin ticari işlerine harcanacaktı.
Ticari işlere gelince, sadece hanlar ve yemek servisi ile sınırlı değil, silahlar, zırhlar ve son olarak kolay bozulabilen ürünler de geliştirilir.
Ve nihayetinde, ülkede yapılan iyi kalite ekipmanlar oldukça tanınacak.
Bizim işleri tanıtmamıza gerek kalmadan ağızdan ağıza yayılır ve müşteriler kendi istekleriyle gelir.
Sonuç olarak, Tempest birçok maceracı tarafından tanınacak ve onlar için önemli hale gelecektir.
Yüksek seviye silahlardan şüphe edecek birkaç insan olacaktır.
Buna karşın, silahı satın aldığı yerin yakınlarında bir yerde deneyebilir.
Ve bu şekilde, bu ülkeye olan güven azar azar artacaktır.
Güven kardan daha önemli bir şeydir.
Kırmızıya dönüşmediği ve bütün siyah olduğu takdirde, labirent yönetiminin bir başarı olduğunu söyleyebilirim.
Labirenti yapmaktaki esas amaç, müşterileri cezbedip ülkenin başkaları tarafından tanınmasıydı.
Yani labirentten kar elde edersek o zaman buna Büyük Başarı denebilir.
Niyetimi anlayan Myormilles de başını salladı.
“Bence bu bir sorun değil. Müşterilerin sayısı istikrarlı bir şekilde artıyor.
Bu ülkenin, İblis Lordu tarafından yönetilen bir canavar ülkesi olduğu bilinen bir gerçek.
Rimuru-sama’nın öngörüsüne uygun olarak, bence bize güven duymaya başladılar.”
Myormilles etkili bir şekilde onayladı.
Dahası, bize huh? O, bir insan olduğu halde, tamamen bizim bakış açımızdan düşünüyor gibi.
Bu hoş bir şey.
Güven öyle hemen elde edilmez.
Güven; “elde etmesi zor, kaybetmesi kolay” derler. Bence kesinlikle öyle.
Açgözlülüklerini uyandırarak insanları davet edebilirsin ama onların güvenlerini kazanmak kolay olmaz.
Eğer diğer taraf açgözlülüğünü karşılayabileceğini düşünüyorsa, o zaman onların güvenini zamanla kazanacağım söylenebilir.
Böyle bir durumda, durmadan çalışmalısın.
Sadece açgözlülük üzerine kurulan bir ilişki duygusuz olur. Fakat bu, bir insanın gerçek doğasını görmek için büyük bir fırsat.
Ben de Myormilles’e başımı salladım. Mevcut başarıdan memnun oldum.
Ve böylece, kasaba hanında.
Kurobee’nin çırakları için ekipman onarımı yapacakları bir dükkan var.
Esnaf, bölgeye yerleşen maceracılardan bir söylenti duymuş. Söylenene göre bir dükkan açmak istiyorlarmış.
Böyle bir talep sıklıkla geliyor gibi görünüyor.
Sonuç olarak, sanırım kasabadaki han gelişecek ve bir uydu kasabası[4] hissi uyandıracak.
Bence bu harika, ilginç görünüyor.
Myormilles’e dükkanın kurulması için izin verdim.
Sonuç olarak, beklediğim gibi, madenin altında labirenti çevreleyen bir uydu kasabası haline gelecek bir kasaba kuruldu.
——-
[1] ( ) Kantei Kaiseki – Analiz etme ve yargılama, kısaca ‘değerlendirme’ diyelim.
[2] Kasaba Hanı ( [ ] Shukubamachi). Shukuba, Japonya’da Edo dönemi sırasında hizmet istasyonuydu. Genellikle Beş Edo yolundan birinde ya da alt yollarından birinde bulunan hizmet istasyonlarıydı.Gezginlerin yolculuklarında dinlenebildikleri bir yerdi. Han yani.
[3] ( ) Taichou Kanri
[4] Uydu kasabası ya da uydu şehir, şehir planlamalarında, şehre bir miktar yakın olan temelde daha küçük anakent alanı olarak ifade edilen yer. Ama çoğunlukla büyük anakent alanlarından bağımsızdır.