Tensei Shitara Slime Datta Ken - Bölüm 127
Çevirmen: Yusuf Düzenleyen: ggurcan
Bir maceracı kıpkırmızı kan havuzuna düştü.
Gözlerini açtığında şaşkındı; maceracı kendisine ne olduğunu anlamamıştı.
[hahahhah! Dostlarını yarı yolda bırakma, seni aptal soytarı!]
Milim eğlenen bir sesle kalan 5 gergin maceracıyı bir araya toplandılar. Ancak, bu nafileydi.
[Oh esen rüzgâr, bir fırtınaya dönüş ve düşmanlarımı parçala! fırtına bıçak!!]
Maceracılar bir araya toplanarak büyük bir hata yapmışlardı.
Bir araya toplanmış bu tedirgin maceracıları Fırtına Bıçağım ile biçtim.
Fırtına bıçakları, rüzgâr bıçakları büyüsünün küresel versiyonuydu. Ama daha fazla büyü gücü harcıyordu, ama bununla birlikte belirli bölgedeki birkaç düşmanı kesmek için uygundu. Grup savaşları için işe yarar bir büyüydü.
[Milim, ekibin izcisine sürpriz saldırı gerçekleştirdi. İzci tek darbede öldü]
[Tam iblis lordu milimden beklendiği gibi tam canavar].
Ve ben büyü atmadan önce, hızlıca arka tarafa geçmişti.
Herhangi bir hata yapmadan (örneğin Milime vurmadan), büyüm maceracılara vurdu.
Önce düşman grubunu algıladık ve görünmezlik büyüsünü aktivite ettik.
Saldırdığımız zaman görünmezlik büyümüz bozuldu ama düşman sayısını 1 ya da 2 kişiye kadar düşürmüştük, üstüne kaybettikleri onların izcileri, şifacılarını ve arkadaki destekçileriydi.
Red Meteor
[Bu kötü, bunlar onlar [Dungeon Dominator]! dikkatli olun!]
[Hay böyle işe, Marja ve Nadja büyü ile öldürüldüler. Jean nefes almıyor]
[Vay ben sizin! Nasıl böyle bir şey yapmaya cüret edersiniz!!]
Bu sözlerle şimdi bizi görebildiklerini anladık ve öncüleri öfkeden çıldırmış bir halde bana geliyordu fakat…
[kuhahahhahah! Ne kadar da aptal !!]
[oooohoohohohoo! Geçmene müsaade edemem!]
Veldora ve Ramiris öfkeyle saldıran öncüyü durdurdular.
İnsanların üzerinde kırmızı çubukla yaşam puanlarını görebiliyordum
[Rimuru her zamanki gibi yetenek akıyor adamdan]
Analizimin sonucunda yaşam puanları yarıya düşmüştü.
[Bunların yaşam puanları yarım. Siz onları halledersiniz değil mi?]
Bu yeteneği titizlikle kullanıyorum. Bu işi oyun gibi kolaylıkla algılamamı sağlıyordu.
Bu özelliği kullanmaya başladığımdan beri durumu hızlı bir şekilde doğrulamak ve uygun komutları vermek oldukça kolaylaşmıştı. Kolay zafer almanın anahtarıydı.
Başlangıçta sürpriz saldırı, düşman izcisi varlığımız hakkında uyarmadan öldürdük ve bu sayede düşük yaşam puana sahip arka destek üyelerini sihirle erkenden çıkarabildik. Ancak sürekli bariyeri aktif tutabilecek bir düşman olsaydı işler farklı gelişirdi.
Her neyse, bu partiyi yenmek kolaydı. Kalanlar önemsizdi bu yüzden zafere zaten karar verildi.
Bizim kazanma stratejimiz de Milim suikast ile izcileri ve gözcülere beraber aradan çıkarıyordu, bende az önce olduğu gibi büyü ile arka destek ve şifacı gibilere çıkarıyordum.
Ahhh gelişi güzel maceracıları avlıyorduk sonunda maceracılar akıllarını başlarına toplamaya başlamış gibi dikkat etmeye ve önlemler almaya başladılar.
Yine de bizden uzak durdukları ya da kaçtıkları bir durum olmamıştı.
Eh eğer böyle yapsalardı, yapacağım tek şey stratejimizi değiştirmekti.
Labirent ’in 24’üncü katındayız, ortalama maceracıların bulunduğu kat, bizim için mükemmel bir av yeri.
[Yaptık! Onların en iyi hali ile bile bize rakip olamazlardı.
[ufufuffu. Doğru! Biz yenilmeziz! En güçlüsü biziz!]
[kuahahahaha! Onlar küçük solucanlar, bize layık değiller!]
Bu sözleri duymamış gibi davranacağım (Rimuru kırmızı domates olmuş).4 kişilik grubuz.
Eh ne yapıyorduk?
Tabi ki, biz maceracıların savaş stratejilerini araştırıyorduk, birçok şey öğrendik.
Ben bir hayaleti kontrol ediyorum sınıfım: Büyücü mavimsi-beyaz yanan aura kaplı büyülü bir vücudum var. Başladığımızdan beri birkaç sihir öğrendim ve vücudumu korku aurası ile kapladım.
Veldora bir iskelet ama kemikleri bir şekilde Orichalcum adlı
(Benim tarafımdan üretilen) özel alaşımla altına dönüştü. Orichalyumu şeytan çeliği ve altınla karıştırarak son olarak yoğun miktarda rafine edilmiş büyü gücü enjekte ederek elde ettiğim özel alaşım. Veldora altın kafatasının iyi olacağını söyleyerek başladı ama sonradan bütün vücudunu altın yaptı. Çekirdeğe bir şey olmadığı sürece kemiklere istediğini yapabilir böylece dönüşüm kolayca yapıldı ve altın iskelete dönüştü. Saçma bir şekilde şimdiki kemikleri önceki kemiklerine kıyaslanamaz bile yüksek özelliklere sahipler.
Milim korkulan Red Meteor.
Çünkü anormal derecede hızlı, kırmızı renkli olduğundan görenler ona bu adı verdi. Milim suikastçı, meteor ise tavandan gelmesi yüzünden kimse geldiğini fark etmeden tavandan yaklaşıp hedefini ortadan kaldırıyor. Bu yüzden suikastİ yüksek bir başarı oranına sahipti. Milim bütün puanlarını çevikliğe harcadı. Onun savaş biçimi hızlı ve kritik vuruş, şu anda o bu Labirentin korkunç efsanesi Red meteor’du.
Ramiris partinin savaşçısıydı.
Gerçek vücudunun güçsüzlüğü ile dalga geçiyormuş gibi iki elli dev bir balta kullanıyordu. Onun savaş stili her şeyiyle saldırmaktı, yaşayan zırh olarak popülerdi. Ölüm baltasını
[Grim Reaper’s Great Axe]
Delicesine savuruyordu. Belki de gerçek vücudundan daha güçlüydü??…
Her neyse bu önemli değil fazla kafamı buna takmamalıyım.
Ama yine de bu şekilde çağrılmak, Biz Dungeon Dominater [Labirentin iradesinin Ölüm Getirenleri] Olarak bilinen korkulan efsane haline gelmiştik. Çünkü vasıfsız bir bosstan daha güçlüydük. Biz kötülüğün zirvesindeydik. Doğal olarak da bize böyle diyorlardı. Daha önce bahsettiğim gibi bizim amacımız maceracıların savaş taktiklerini araştırmak oyun oynamak değil. Bu amacımız yanlış anlaşılmamalı. (He yavrum inandık bitek sen öyle düşünüyorsun Rimuru).
Biz bunun için efor harcıyoruz ve her gün araştırma yapmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Böyle bir çaba bir gün bayağı faydalı olabilir. Ve sonuç olarak daha önce görmediğimiz nadir beceri ve orijinal büyü kullanıcısı maceracılar gördük. Bilmediğimiz bir sürü şeyi öğrendik.
Pekâlâ şimdi ben gördüğüm ekstra yetenekleri analiz edebilirim.
[Hatta bu analiz ettiğimiz yetenekler ile bedenlerimizi donattık.]
Bizim bu bedenlerdeki ruhlarımız ve çekirdeklerimiz ana bedenimizdeki ruhla tamamen eşleşti. Bu çok işe yarıyor.
Bu bedenlerde öğrendiğimiz yetenekler büyüler gerçek bedenimizde de kullanabiliyoruz. Bu beden [Avatar] yeterince güçlendiğinde ve büyüdüğünde ana bedendeki yeteneklerin bir kısmını kullanabilmeni sağlıyor.
Hatta düşündüğümden daha bağlantılı gibi görünüyordu.
Her gün bu işi bu duygularla araştırmaya devam ettim ve çeşitli şeyleri kanıtladık.
Buraya kadar gelmek zordu.
Başlangıçta üst katlardaki maceracılar tarafından yenildik.
Üstüne bayağı eğlenceli bir şey oldu kendi labirentimizdeki tuzaklarla öldürüldük.
Sinir bozucuydu, aklımıza iyi bir fikir geldi labirentteki tuzakları çalışmasını engelleyen bir büyülü alet yaptık.
Ramiris bütün tuzakları tetikliyordu ama zarar gören ve ölen hep Veldora oluyordu.
Ben uçtuğumda milim de tavandan gittiğinden bizim kafamız rahattı. Ramiris dikkatsizdi ama asla tuzaklara düşmeyen milim……
‘’Ne yapıyorsun, nasıl kendi tuzaklarına düşebiliyorsun?’’ herkes galiba tsukkomi yapmak istedi.
Bu tür duygularla utanç verici ve rahatsız edici zaman geçirdim…
Bir süre sonra. Gözümün önünde yenmiş olduğum maceracılar ışık olup kayboldu. Oldukça nostaljik bir sahneydi.
Bir seferinde kıçımız kalktı ve 30’cu katın bossunu yenmeyi denedik.
Boss gücü ’nün belli bir miktarı büyülü eşya ile engellenmiş Gozurl’du.
Ve kaybettik, hem de ezici bir farkla.
Bizim mevcut yeteneklerimizle Gozurl’u yenmek için daha 50 fırın ekmek yemeliyiz.
Gozurl’u yenmek için zayıf olduğumuza kanaat getiren bizler kendimizi 25-29 katlar arasında eğitim gördük. Hayır yanlış söyledim eğitilmedik öğrendik.
Burada oyun oynamıyoruz.
Gerçekten, lütfen yanlış anlamayın!!!
( Rimuru kesinlikle inandık inananlar yazsın :D)
(Bu kolay bir zaferdi)
3’de kafasıyla onayladı.
Tamamdır, hadi hızlanalım! Tam bunu söylediğimde, ofisimdeki acil-iletişim görevindeki klonumdan mesaj aldım.
Ne oldu?
Bir mesaj aldığımda ilk düşündüğüm şey bu.
[Hinata ve şeytan lordu Ruminas sizi görmek ve bir ittifak hakkında konuşmak istiyor]
Görünen o ki çalışmak için zamanım kalmadı (oyun oynamak demek istedin herhalde!!)
Avatarımın sahte ruhunun otomatik modunu açtım ve ekiple beraber ofise dönme kararı aldık.
Biz ofise geldiğimizde, Ruminas ve Hinata çoktan oradaydılar.
Yanlarında önceden gördüğüm bir kadın daha vardı. Eski şeytan lordu Frey bir sandalyeye oturdu. Frey ilk önce odaya girince bana baktı, sonra Veldora’ya en son bakışları milim’in üzerinde durdu ve tatlı bir şekilde gülümsedi.
Bunu neden yaptı? Bu gülümseme bana çok kötü geldi.
[Ah, milim. Burada mıydın?
Bu arada, sana verdiğim ev ödevlerini yaptın mı?
Gardiyanlar bayıltılıp bambuların içine konmuş bana ne olduğunu açıklayabilir misin?]
Korkutucu.
Ben dahil olmasam bile, nedense dayanılmaz bir his hissettim.
Evet, Bir arkadaşının ödevini yapıp senle oynuyordur ama gerçek arkadaşın ödevin kapağını bile açmamıştır. Ebeveynlere yalan söyleyen çocuk gibi bir sahne yakaladım…
Ah bu çok nostaljik hissettiriyor.
[gee! Fr, Frey!! Bu, bu öyle değil. Bunun iyi bir açıklaması var!]
Milim’in gözleri telaşla Frey’e bakarken kızardı.
Bu milim… çoktan bitti.
Bunu cesurca söylememe rağmen, bu meselenin benimle yok bizimle alakası yoktu.
[haha, Milim. Ödevin varsa, geri dönsen iyi olur. Çünkü bir şeyi geciktirdiğin için, ödevini hızlıca bitirmelisin!]
[Evet Rimuru’nun dediği gibi. Sizi uzun soluklu araştırmama dahil ettiğim için özür dilerim. Yapacak işin varsa bize söylemeliydin. Ama, öyle gözüküyor ki buna dikkat etmeliydik. Hadi özür dileriz.]
[Bu, bu doğru! Rimuru’nun dediği gibi. Ayrılmayın, bize bundan bahsetseydin seni göz altına almazdık.]
Beklendiği gibi…
Veldora ve Ramiris durumu analiz eden sözlerimi destekledi.
Bununla cehaletimiz oluşturduk ve dahası ilgisiz olduğumuzu belirttik.
Milim’in gözlerinin sulandığını gördüm, özür dilerim ama sana yardım edemem imkânsız.
Vazgeç ve kendini bir iple bağla.
Frey böylece milim’i yakaladı. (Milim’e yazık be)
[Bu, bu farklı. Bu uzun, hikayemi dinle, Frey!]
Milim sonuna kadar çığlık attı, ama etkisiz Frey’in demir gibi gülümsemesinde bile değişme yok. Direniş nafile, Ne yazık ki Milim kedi gibi yakalandı ve kendi şehrine taşındı.
Oh, bu korkutucuydu.
Az kalsın olayın içine sürükleniyordum, ama bir şekilde ucuz yırttım. Böyle düşünürken,
[Bu arada Rimuru-sama, bunca zamandır ne yapıyordunuz?]
Shuna hiçbir varlığı olmadan arkamda durdu ve bana keskin biçimde bu soruyu sordu.
Alnımdan akmayan teri hissettim.
Hayır, biz güvendeyiz, bunda sıkıntı yok.
Biz oyun oynamadık. Evet, araştırma yaptık! Evet evet biz araştırma yaptık.
[Görünüşe göre sizin için engel haline geldik. Odamda sihirle ilgili araştırma yapalım. Büyücülük derin olduğu için bana bilgelik veriyor.]
Veldora’ya baktım. Ne? Veldora bir şey söylerken eline popüler mangasını alıp sırtını döndü.
Beni satacak mı!? (Milim’i satarsan bu olur Rimuru Tempest )
Onu gözaltına alacağım zaman,
[hmp, o zaman sana da eşlik etmeliyim…]
Ramiris bana ihanet etti ve gitti, Veldora ile kaçıyorlar.
Acımasızlar insafsızlar! (Esselaa merhum Rimuru Tempest :D)
Her neyse, evet şimdi bu hainleri düşünme zamanı değil.
Düşünmeliyim araştırma yaptığımı söylesem de buna inanmaları düşük ihtimal.
Hinata ve Ruminas da bana şüphe dolu gözlerle bakmaya başladı, iyi bir bahane bulmazsam başım belada saçmalarsam bu benim sonum olur.
Veldora ve Ramiris’in kaçmasına müsaade ederken, beyin hücrelerimle en uygun çözümü bulmak için tam güçte çabalıyordum.
Faydasız, aklıma iyi bir fikir gelmiyor. Durum buysa, son kozumu oynuyorum [Raphael! Bana bu durumdan kurtulmam için bahane bulmama yardım et!]
Evet,Bilgeliğimin kristal hali, hocam benim yanımda olmalı. Endişelenmeme gerek yok.
((CEVAP. Açıklamaya gerek yok)) ……….
NE? Açıklamaya gerek yok!? Bununla ne demek isti…
[Ah, burada mıydın? Danna seni arıyordum!?]
Bu kurtarıcı nostajik varlık, bu Fuze idi.
Anladım, demek bundan bahsediyordun!
[Oh Fuze-kun.size sorduğum konu , soruşturma nasıl geçti? Duyalım bakalım.]
Bu bir nimettir.
Görünüşe göre yok edilmedim hepsi fuze yuuki’yi araştırmak için kullanmamdan. Dolayı
Yine de Raphael’den beklendiği gibi.
Bu olay ile Fuze gelişi önceden ayarlanmış mıydı? Sakın söyleme. Bu imkânsız!
Ama, şüphe yok ki bu beni kurtardı. Dikkatsizce garip bir bahane bulamadığım için mutluyum.
Odaya girdim ve Fuzeyi de içeri davet ettim.
Ardından acil-iletişim görevindeki klonumu emdim ve bir sandalyeye oturdum.
[Gizli bir soruşturma? Tam da Rimuru-sama’dan beklendiği gibi?]
Böylece Shuna memnun bir gülümsemeyle baş salladı.
Kriz geçmişti.
Ancak, bu dersi unutmamak için çok fazla oynamayı bıraktım. Kendimi suçlu hissettiğim için gereksiz yere kızmıştım.
İşleri akıl çerçevesinde ve abartmadan yapmalısınız.
Bundan sonra dikkatli olmaya karar verdik.
(Arkadaşlar ilk çevirim nasıldı yorumlarda yazar mısınız? neler ekleyim neleri beğenmediniz nasıl daha iyi olurum?)
DN: Yorumları azalt yarısını silmek zorunda kaldım kusuruma bakmazsın. Aşırı yorum olunca hem ben hem okuyucu sıkılıyor koyulaştırıyorum ben onları ondan düzenlemek için daha fazla zamanımı harcıyor.