ArazNovel
  • Manga
  • Novel
Gelişmiş
Giriş yap Kayıt Ol
  • Manga
  • Novel
  • Aksiyon
  • İsekai
  • Shounen
  • Dram
  • Yaşamdan Kesit
  • Macera
  • Manga
  • Daha
    • One shot
    • Mecha
    • Josei
    • Harem
    • Bilim Kurgu
    • Webtoon
    • Fantastik
    • Seinen
    • Ecchi
Giriş yap Kayıt Ol
Prev
Next

The Second Coming of Gluttony - Bölüm 8

  1. Ana Sayfa
  2. The Second Coming of Gluttony
  3. Bölüm 8 - Uyanış (1)
Prev
Next

Bölüm 8: Uyanış (1)

Çevirmen: Haspanity & Redaktör: Barktooth

 

 

 

Rehber uzun bir süre boyunca şaşkına dönmüştü ve cümlesini tamamlayamamıştı. Sonra aceleyle monoklünü eliyle kapatmadan dudakları çirkince seğirmeye başladı. Ancak, Seol merceğin kapanmadan önce garip bir ışık yaydığını görebiliyordu.

“Kahretsin, o adamı davet eden kişi, şu anda izliyor musun?”

Rehber oldukça tehditkâr bir biçimde dert yandı.

“Bunun ne anlamı var ki? İşleri bu şekilde yapmayı planlıyorsanız, Rehber’e ne gerek vardı ki?

Görünüşe göre Rehber Han oldukça sinirlenmişti.

“Benimle dalga mı geçmeye çalışıyorsunuz? Öğretici eğitiminiz o kadar kötü müydü? Tamamen parçalamaya mı çalışıyorsunuz yani? Yani bu adamın burada neye ihtiyacı olacağını nasıl bilebildiniz ki?!”

Aniden, objektiften gelen ışık kayboldu. Rehber, kısa ama keskin bir şekilde sövdü ve dudağını ısırdı.

Han’ı tamamen göz ardı eden sarışın hizmetçi yerdeki altın çantayı aldı ve nazikçe Seol’a getirdi. Han bir şey demedi ama rengi şekilden şekle girmişti.

O zaman çantanın içinde ne vardı ki? Seol çanta hakkında oldukça meraklanmıştı. Sessiz takılan Yun Seora bile gizlice bakabilmek için boynunu hafifçe kaldırdı.

Seol, çantaya iliştirilen etikette altı parça olduğunu gördü.

– Gerekli Kutu, x3

– Hayatta Kalma Puanı – 5.000 puan

– Hayatta Kalma İşareti, x1

– Bilinmeyen Bir Öğrencinin Günlüğü, x1

Seol’un bakışlarını çeken ilk şey, sözde ‘Gerekli Kutu’ oldu. Bronz ve Gümüş İşaretler’in Rastgele Kutular’ı aldığını duymuştu. Ama onunkinin farklı bir adı vardı.

“Lütfen çantayı açın ve bonuslarınızı etkinleştirin.”

Öncekinden farklı olarak, Han’ın sesi çok daha fazla baskı taşıyor gibiydi. Zaten Seol da bunu yapmayı planlıyordu. Yavaşça çantanın kilidini açtı ve çantaya baktı.

[5000 Hayatta Kalma Puanı size yatırıldı..]

[Hayatta kalma işareti(1) elde ettiniz ]

[Bilinmeyen Bir Öğrencinin Günlüğü şu anda güncellenmektedir.]

Cebindeki telefonu titriyordu ama bunu fark edemiyordu. Neden mi? Çünkü çantanın dibine düzgünce yerleştirilmiş bir şekilde olan karışık rünlerle ve sembollerle üzerleri kaplı olan üç kutu tüm dikkatini çalmıştı.

“Çantanın içinde üç kutu olmalı. Onları direkt açabilirsin. Endişelenecek karmaşık bir şey yok.”

Han dostane bir şekilde bazı açıklamalar eklemeye çalıştı, ama kutuların içindekileri görebilmek için can attığını gizleyemedi.

“Kahretsin, tüm bu gerilim beni öldürüyor. Kutuyu birlikte açarsak olur mu?”

Seol’un çantasına açgözle bakan Kang Seol sandalyesinden tam kalkıyordu. Ama o anda.

“Otur yerine.”

Güçlü ama yine de iyi huylu bir ses Kang Seol’un kulak zarına vurdu.

“Hayır, ben sadece ….”

“Sana yerine oturmanı söyledim.”

Han’ın sesi inanılmaz derecede soğuktu. Kang Seok sinirli bir şekilde tükürüğünü yuttu ve kıçını tekrar sandalyeye koydu.

Rehber Han homurdandı ve sonra monoklü ile oynamaya başladı.

“….Bonuslar sadece o kişiye aittir. Bunlar siz, Bay Kang Seok’un görmemesi ve arzu etmemesi gereken şeylerdir. “

Han bakışlarını Seol’a çevirdi.

Toplantı salonu yine ölümcül bir sessizliğin pençesine düştü. Nefes alma sesleri bile duyulmuyordu artık.

Seol’a gelince ise ….

Kutuların her biri, bir yetişkinin sıkılmış yumruğundan daha büyük değildi. Sessiz bakışlar tarafından baskıya uğrayan Seol, çantanın içine uzandı ve dikkatlice ilk kutuyu açtı.

[Gerekli Kutu (x1) açıldı!]

[Mevcut durum sırasında en ‘ihtiyaç duyulan eşya’ için tarama yapılıyor…. Lütfen bekleyin.]

[Doğuştan Gelen Yeteneğin uyanışı, “??”, başlatıldı.]

Seol bir kez gözlerini kırptığında, yeni mesajlar birbiri ardına ortaya çıkmaya başladı.

[Doğuştan gelen yeteneğiniz, Gelecek Görüşü yeni yeteneğin uyanışına yanıt veriyor!]

[Doğuştan Gelen Yetenek, “??”, “Dokuz Göz”e dönüştü.]

[Doğuştan Gelen Yeteneğinizin merkezi yönü (1) – Dokuz Göz, Yeşil renk: Genel Gözlem, tamamıyla kilidi açılmıştır.]

[Lütfen Stat pencerenizi onaylayın.]

‘Yeşil renk mi? Genel Gözlem?’

Stat Penceresi’ni kontrol etmesi gerektiği duyan Seol başını kaldırdı ve Yun Seora’nın uzanmış başını gördü.

[Yun Seora’nın Stat Penceresi]

[1. Genel Bilgiler]

Çağrı tarihi: 16 Mart 2017.

Damga Kademesi: Gümüş

Cinsiyet / Yaş: Kadın/20

Boy/Ağırlık: 166,2 cm/53,4 kg

Mevcut Durum: İyi

Meslek: Lv. 0 (Davetli)

Milliyet: Kore Cumhuriyeti (Bölge 1)

Bağlantı: Yok

Takma ad: Yok

[2. Özellikler]

[1. Mizaç:

– Soğukkanlı. (Eylemleri ve düşünceleri duyguları tarafından kontrol edilmez ve her zaman sakindir.)

– Kayıtsız. (Kolayca bir şey ile ilgilenmez.)

  1. Yetenek:

– Zeki. (Zeki bir beyne sahip olmasının yanı sıra genel yetenekleri de iyidir.)

– Son derece dikkatli. (Dikkatle etrafındaki olayları ve eşyaları analiz edip onlar hakkında çalışır.)

Bakışlarını hissetmiş olmalı. Yun Seora başını kaldırdı ve Seol neredeyse refleks olarak bağırıyordu. Bakışlarını çabucak çevirdi ama yine de Stat Penceresi gözünün önünde duruyordu. Sadece genel bilgileri ve özelliklerini değil; onun fiziksel seviyesini, yeteneklerini ve hatta bilinç farkındalığı bile açığa çıkartmıştı.

Ne olduğunu bilmeyen Yun Seora sadece başını eğebildi.

Seol’un bakış açısına göre tüm bunlar saçma geliyordu. Rehber Han diğerleri tarafından izin verilmediği müddetçe Stat Penceresini görmenin imkansız olduğunu söylememiş miydi?

[Yi Seol-Ah’s Stat Penceresi]

[1. Genel Bilgiler]

Çağrı tarihi: 16 Mart 2017.

Damga Kademesi: Bronz

Cinsiyet / Yaş: Kadın/18

Boy/Ağırlık: 160,6 cm/49,8 kg.

Mevcut Durum: İyi

Meslek: Lv. 0 (Davetli)

Milliyet: Kore Cumhuriyeti (Bölge 1)

Bağlantı: Yok

Takma ad: Yok

[2. Özellikler]

[1. Mizaç:

– Erdemli (İnce, nazik ve yardımsever bir kişiliğe sahip.)

– Son derece yardımsever. (Derin bir sevgi ve özene sahiptir.)

– Bağımlı. (Bilinçsizce bağlanabileceği birini arar.)

  1. Yetenek:

– Her işin ustası. (Çeşitli etkinliklerde iyi.)

– Yüksek konsantrasyon. (Bir eylem gerçekleştirirken konsantrasyonunun %100’ünü kullanabilir.)

Seol emin olabilmek için Yi Seol-Ah’a gizlice baktı ve onun da Stat Penceresi’ni görebiliyordu. Kafası karışan Seol, elini kaldırıp tam soru sorucakken hatasını fark etti ve hemen elini indirdi.

“Buyur. Bir şeyi mi merak ediyorsun?”

Ancak Rehber, Seol’un hareketlerini kaçırmadı.

“Kutularını açtın mı?”

“….Evet, açtım.”

Seol’un boğazı aniden kurudu. Nedenini tam olarak anlayamasa da şu anda hiçbir şey söylememenin en iyisi olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden hafifçe konuyu değiştirmeye karar verdi.

“Stat Pencerem’i onaylamak için bir ileti aldım, bu yüzden….”

“Oh, anlıyorum. Stat Pencereniz…”

Han’ın endişeli ifadesi bir anda aydınlanmış gibiydi.

“Peki ne güncellendi? Özelliklerin mi? Ya da bir ihtimal, yetenekler?”

Seol ağzını açmadan Han’a baktığında, Rehber garip bir şekilde güldü. Tepkiyi gördükten sonra, Han’ın ne olduğunu anlaması zor değildi.

“Amanın. Lütfen düşüncesiz davranışımı bağışlayın. Endişelenmenize gerek yok. Buna izin vermediğiniz sürece, sadece ben değil, bu dünyada yaşayan hiç kimse sizin Statü Pencereniz’e göz atamaz.”

Rehber bunu söylerken içten içe rahat bir nefes alıyordu. Gerekli Kutular onları açmak için yeterince ayrıcalığa sahip olanlara şoke edici şeyler vermektedir. Kişinin özellikleri, yetenekleri ve hatta fiziksel hünerlerinin artması bile normal karşılanabilecek bir durum. Seol’un Stat Penceresi yalnızca güncelleştirilmiş olsaydı, Han bunu kabul edebilirdi.

Tabii ki bu durum Seol’un ne tür bir yetenek uyandırdığını bilmediği için mümkün olabildi.

Rehber’in inceleyici gözleri onu terk ettiğinde, Seol aceleyle kalan iki kutuyu aynı anda açtı.

[Doğuştan Gelen Yeteneğin, Dokuz Göz, daha da gelişiyor.]

[Doğuştan Gelen Yetenek ‘Dokuz Göz’ün Sol yönler (3) özelliği açıldı: Sarı – ‘Dikkat Gerekli’, Turuncu – ‘Yaklaşmayın’, ve Kırmızı – ‘Acilen Geri Çekilme Önerilir’.]

[Kağıt Tılsımı’nı kazandınız.]

Seol şu anda bu tılsımı göremiyordu. Çünkü bunu fark edemeyecek kadar meşguldü. Seol şimdiye kadar sadece yeşil rengini görebildiğine inanıyordu bu yüzden şu anda yaşadığı şok birisinin kafasının arkasına şiddetli darbe alması gibiydi.

….Güzel gözlerin var….

….Evet, çok güzeller. Gökkuşağının yedi renginde…

Seol açıklanamaz bir şekilde geçmişinden bir şey hatırladı, neredeyse unuttuğu bir şeyi. Yüzünü hatırlayamadığı bir kadının fısıltıları, bir şimşek gibi beyninin hücrelerinde akıyordu.

‘B, bekle. Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil…..’

“Affedersiniz?

Seol düşüncelerinin ortasındayken, toplantı salonunun sağ tarafından biri etrafta vızıldayan bir sivrisinekten daha küçük bir sesle konuştu.

Han hala kendini rahatlamış hissederken göğsünü kaşıyordu. Gözleri hemen Sözleşmelilerin grubuna doğru kaydı. Küt kesim saça sahip bir kadın ayağa kalkarken kalçasındaki tozları siliyordu.

“Uhm, mümkünse,…

“Evet, n’oldu? Başlamak üzereyiz.”

Konuşma şekli, davetlilerle konuşurkenkinin tam tersiydi. Sinir bozucu bir böceği kovalarmış gibi çıkan sesi üzerine kadının yüzünde hoşnutsuzluk oluştu.

“Bize hiçbir şey vermiyor musunuz?”

“?”

“O insanların aldığı çantalar gibi.”

Rehber, alaycı bir kıkırdamadan sonra hemen cevapladı.

“Evet. Hiçbir şey almayacaksın.”

“A, ama neden?”

“Bu bonus eşyalar sadece Davetliler için ayrılmıştır.”

Basit ve anlaşılır bir cevaptı ama kadının yüzünde derin bir kaş çatması ortaya çıktı.

“Neden ortada bir fark var?”

“Çok basit.”

Rehber yumuşak bir şekilde gülümsedi ve sağ eliyle sağını işaret etti, yani koridorun sol tarafını.

“Bu misafirler sıkı bir değerlendirmeden geçtikten sonra buraya davet edildiler.”

Sonra, Han’ın sol işaret parmağı, suçlayıcı bir şekilde  koridorun solunu işaret etti.

“Ve sizler, sözleşmeler yüzünden buraya sürüklendiniz.”

“Hayır, demek istediğim bu değildi!”

“Ayrıca, siz, Bayan Shin Sang-Ah, gerçek hayatta yeterli tazminatı almadınız mı? Hmm?!”

Bu soruyu sorması ile küt saçlı kadın tüm kelimelerini yutmuştu. Kızarmış bir yüzle geri oturmuştu ama bu kadarla bitmemişti.

“Konuşmayı bitirdin mi?”

Sözleşmeli gruptan bir adam öfkeyle ayağa kalktı. Gözlerinin ne kadar kızgın olduğunu görünce oldukça iyi durumda olan fiziğinden bahsetmeye gerek yok, gerekirse nasıl ineceğini ve kirleneceğini bilen birine benziyordu..

“Başka ne istiyorsun?”

Sonunda, Han’ın yüzünde bir sinirli bir ifade oluştu.

“Ah….. Bu sözleşme saçmalığı hakkında doğru bir açıklama yapamaz mısın? Bize buraya gelmemizi söylediniz ama bize böyle mi davranıyorsun?”

Kenar köşedeki birkaç kişi daha isimsiz adama sessizce katıldı.

Böyle bir şikayet er ya da geç ortaya çıkmak zorundaydı. Ne de olsa Rehber ortaya çıktığından beri, sadece davetlilerin olduğu salonun sol tarafına dikkat etmişti.

Zaten endişelilerdi ve sudaki görünmez balıklar gibi muamele gördükten sonra memnuniyetsizliklerini açık bir şekilde haykırmaları çok da garip değildi. Ne yazık ki onlar için, ne burası sorunlarını dile getirmek için uygun bir yer, ne de Han şikayet etmek için doğru kişiydi.

“Ne var biliyor musun, vakit kaybetmeyi bırak ve bize de sandalye getir. O kadar zaman ayakta durduktan sonra bacaklarım ağrımaya başladı. “

“Doğru! Gördüğüme göre genç bir adamsın, insanları bu şekilde ayırmanın doğru olduğunu nasıl düşünebilirsin ki? “

Sesler üst üste binmeye başlayıp, kendine güveni ve enerjisi tavan yaptığında isimsiz adamın ifadesi değişti. Rehbere bakarak bir cevap bekledi.

Han’a gelince, sadece sırıtıyordu.

“….Bazen, sizin gibi insanlar oluyor. Yerlerini bilmezler ve havlamaktan başka bir şey yapmazlar.”

“Az önce ne dedin sen?”

“Seni anlıyorum. Hangi acınası piçin seni kandırdığını bilmiyorum, ama ilk önce bir açıklamayı bile dinlemeden, para ve vaat edilen ödüller tarafından kör edildikten sonra sazan gibi atlamış olmalısın.

İsimsiz adam ürkmeye başladı.

“Durum ne olursa olsun, sözleşmeyi çoktan imzaladınız, değil mi? Burada olduğun sürece, benim rehberliğime uymaktan başka seçeneğin yok. Eğer şikayet etmek istiyorsanız, o zaman daha sonra sözleşmeyi imzaladığınız kişiyle buluşup bunu yapmalısınız.”

“Yani, burada sessizce oturmalıyım mı diyorsun?”

“Kesinlikle.”

“Bilmeyi hak etmiyoruz, bu yüzden çenemizi kapatıp söyleneni yapsak daha mı iyi olacak?”

“Doğru. Mükemmel bir analiz.”

“Ha, o zaman ne yapmalıyım? Çünkü canım bunu yapmak istemiyor.”

“Eğer böyle hissediyorsan.”

İsimsiz adamın asi tavrını gören Han, işaret parmağıyla toplantı salonunun tek çıkışını işaret etti.

“Basitçe gidebilirsin.”

“Kokuşmuş orospu çocuğu. Gitmeyeceğimi mi sanıyorsun?”

İsimsiz adam etrafına zehir saçtı ve geriye dönerek grubuna yüksek sesle bağırdı.

“Gitmemizi söylüyor, o zaman gidelim! Onlara ne isterlerse yapmalarını söyleyelim ve gidelim!”

Bunu duyan üç ya da dört kişi tereddütle ayağa kalktı. Ancak sonuçta, hareket etmeye hazırlananların sayısı azdı.

“Hepiniz ne yapıyorsunuz? Hemen gitmeliyiz diyorum!”

İsimsiz adam kalabalığa bağırdıktan sonra bile hiç kimse kılını kıpırdatmadı. Çoğunluk hareket etmeyince ayağa kalkan birkaç kişi tekrar oturmaya başladı. Elbette ortada değerlendirilmesi gereken garip bir atmosfer oluşmuştu ama ayrıca tüm Sözleşmeliler bir ya da iki şey öğrenmeden buraya gelmiş değildi.

“Hah, s*keyim. Ne aptallar sürüsü ama.”

İsimsiz adam birkaç kelime mırıldandı ve sonra öfkeyle çıkışa doğru ilerledi. Pratik zekalı sarışın hizmetçi çoktan kapının yanına gelmişti ve kapıyı dikkatlice açarken gıcırdattı. Adam kapının önünde arkasına döndü, toplantı salonunun zeminine tükürdü ve çıktı.

“Gitmek isteyen başka biri var mı?”

Rehber soru sordu ama hiç kimse kılını bile kıpırdatmadı. Hizmetçi sessizce kapıyı kapattı ve kilitledi.

Han başka bir şey söylemedi. Bunların hepsini eğlenceli bulan birisinin ifadesiyle kapıya bakıyordu. Garip sessizlik devam ettikçe kalabalık bakışlarını Rehber ile çıkış arasında bir süre gezdirdiler

Ve böylece… bir dakika geçti. Ve tam ikinci dakika geçerken….

Herkes kapıya yaklaşmakta olan korkmuş ayak seslerini duyabiliyordu. Sonrasında ise kapı kolu umutsuzca dışarıdan çekildi.

—Kapıyı aç! Kapıyı aç!!

Devamında kapıya şiddetli bir şekilde vurmaya başladı.

— L, Lanet orrospu çoçukları! Açın! Lütfen!! Lütfeeeeeeeeennnn!!! Ah, aaaaaahhhh!!!”

Dışarıdan gelen sesler bir anda kesildi; hem adamın sesleri hem de kapıya vurma sesi yok olmuştu.

“Bunun olacağını biliyordum. Pekala, ne olursa olsun başlayalım. Zaman zaten bu kadar geç oldu.”

Rehber parlak bir şekilde gülümsedi ve akıllı telefonunda bir simgeye dokundu.

[Rehber’den mesaj geldi.]

[Öğretici’nin ilk görevi olan ‘Toplantı Salonundan Kaçış’, şimdi başlayacak!]

[Bilinmeyen Bir Öğrencinin Günlüğü güncellendi.]

“Hepinize keyifli bir okul hayatı için dua ediyorum.”

Han, sağ elini göğsüne koydu ve kibarca eğildi. Sonrasında…

“Millet, hepinize iyi şanslar diliyorum.”

…Tıpkı ilk geldiğindeki gibi havada kayboldu. Sadece o da değil, sarışın hizmetçi de.

Şimdi terk edilmiş gibi görünen insanlar teker teker ayağa kalkmaya başladı.

Tam da biri bağırmak üzereyken…

Kwang!!

Önceki darbeden tamamıyla farklı bir şekilde bir çarpma sesi kapıyı salladı ve kargaşayı daha başlamadan susturdu.

Kapının menteşelerinden biri darbeye dayanamadı ve duvardan koparak metalik bir ses ile yere çarptı. Kapı güvenli bir şekilde kilitlenmişti ancak tek bir darbe sonucunda açılmaya zorlanmıştı.

Bu karışıklık içinde yerleşmiş sessizlik sağır edici oldu.

Hiçbiri ne yapacağını bilmiyordu. Sadece ağızlarının içgüdüsel tepkisi sessizce aşşağı yukarı sallanarak devam etti.

“….”

Tabii ki, Seol bu kaos ortaya çıkınca hareketsiz kalmadı. Boş altın çantayı aldı, omzuna attı ve sandalyesinden kalktı. Bu arada gözlerini kapıda tutmayı da unutmadı.

Çünkü kapı artık yeşil renkte değil, turuncu renkte parlıyordu.

Prev
Next

Comments for chapter "Bölüm 8"

MANGA DISCUSSION

Discord

BELKİ BUNLARI DA BEĞENİRSİN

27257
Ten Thousand Paths to Becoming a God
9 Kasım 2020
Isekai_Cheat_Magician_Anime_Wiki
Isekai Cheat Magician
9 Kasım 2020
images
Hai to Gensou no Grimgar
15 Mart 2023
22104
Saikyou no Shokugyou wa Yuusha demo Kenja demo naku Kanteishi (Kari) rashii desu yo?
4 Mayıs 2021
Tags:
Novel

©2020 ArazNovel Tüm Hakları saklıdır.

Sign in

Lost your password?

← Back to ArazNovel

Sign Up

Register For This Site.

Leave the field below empty!

Log in | Lost your password?

← Back to ArazNovel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to ArazNovel