The Wolf Won't Sleep - C3Bölüm 1-03

Çevirmen: Arda   Düzenleyen: Ragon12

Lecan kapıyı çaldı. Kısa bir süre sonra içeriden bir ses geldi.

“Tamam tamam, geliyorum. Bekle biraz.”

Biraz zaman geçtikten sonra kapı yavaşça aralandı.

“İçeri gel.”

Yumuşak bir sesi vardı.

Lecan az açılmış kapıyı eliyle itti ve içeri girdi. Oda, canavarların kokusuyla kaplıydı. Odanın sol tarafı samanla doluydu ve uzun kollu bir şempanze [Zanvald] orada oturuyordu.

Kürkü sanki parlıyordu. İyi besleniyor olmalıydı. Yüzü siyah renkliydi ve o da parlıyordu. Koca yuvarlak gözleriyle Lecan’a baktığında biraz şaşırmış gibiydi.

Kapıyı açan kişinin sırtı Lecan’a dönüktü. Arkadaki başka bir odaya girdi.

“Şuraya geç.”

Lecan açık kapıdan geçti. Oda şaşırtıcı derecede ferahtı.

Odanın ortasında bir çalışma masası vardı.

En uçta, diğer bir deyişle, duvarın hemen yanında arkasına kocaman bacası olan bir şömine vardı. Şömine ile baca orantısızdı. Sanki şömine sonradan eklenmiş gibiydi.

Duvar boyunca giden ufak bir masa vardı. Üstünde çay bardakları, demlik falan vardı. Ayrıca duvarlar üzerinde çeşit çeşit iksirler olan raflarla kaplıydı.

Tavan çok yüksek olduğundan sayısız raf vardı. Hâliyle iksirlerin sayısı da epey fazlaydı. Yükseklerdeki iksirleri nasıl aldığını merak etmişti.

“Buyur.”

Çalışma masasının arkasında oturan kadının uzun beyaz saçları vardı.

-RESİM-

Lecan’ın sağ gözü biraz açıldı.

[3B Algı] şekilleri algılayabiliyordu ama renklerini ve neyden yapıldıklarını algılayamıyordu. Nitekim [3B Algı]’nın algıladığı şeyler gözlerinin gördüğünden farklıydı.

Eczacı ise tamamen farklı bir olaydı.

[3B Algı]’nın algıladığı kadın genç bir kadındı ama gözleri yaşlı birisini görüyordu.

Diğer bir deyişle, gözlerinin gördüğü şey bir yalandan ibaretti. Eczacı, onu büyüyle kandırıyordu. Bu, genç olsa bile yaşlı görünmesini sağlayan bir büyüydü. Böyle bir büyüyü devamlı olarak yaptığına göre sürekli mana yayıyor olmalıydı fakat Lecan hiçbir şey hissedemiyordu. Çünkü; Eczacı’nın sahip olduğu mana miktarı devasa bir seviyedeydi.

Uzun kollu şempanze [Zanvald] içeri girdi ve kapıyı kapattı.

“Kusura bakmayın, ben Lecan. Siz de Shiira’sınız sanırım.”

“Doğru, ben Shiira. Hmm, demek Lecan sensin.”

“Chaney’in gerekli açıklamayı yaptığını varsayıyorum. Acaba isteğimi duymak ister misiniz?”

“O zaman tamam. İlk olarak otur. Jericho, misafirimize sandalye getir.”

Jericho isimli uzun kollu şempanze, odanın kenarından sadece oturağı olan bir sandalye getirdi ve Lecan’ın önüne koydu. Ardında uzun kolunu kullanarak ustaca yaşı kadının yanına geçti.

Lecan çantasını yere koydu ve belindeki kılıcı kaldırıp çantaya yasladı. Ardından sandalyeye oturdu. Bugün her zamanki paltosu yerine daha düzgün şeyler giymişti.

Kadın, Lecan’ı halsiz gri gözleriyle izliyordu.

Lecan’a göre gerçek hâli ve yaşlı hâli karşılaştırıldığında epey benzerlerdi. Çene ve burun şekli, gözlerinin şekli falan epey benziyordu. Belki de şu an gördüğü şey onun gelecekteki hâliydi.

“İlk olarak teşekkürlerimi iletmeme izin ver. Bu sefer sana gerçekten borçluyuz. Eczacılık öğrenmek istediğini duydum. Tabii fiziksel yenilenme ve mana yenileme konusundaymış öğrenme isteğin.”

“Bu sefer” dediğine göre Chaney ile konuşmuş olmalıydı. Chaney’in anlatış şekline bakarak fazla samimi değillerdi ama onun yerine teşekkür edecek kadar yakındılar.

“Onlar odaklanmak istediğim ana konular.”

“Fiziksel yenilenmenin maceralarda gerekli olduğunu söylediğini duydum. Yaralarını iyileştirmek için mi kullanacaksın?”

“Evet. Hem yaraları hem de, eğer mümkünse, her türlü hastalığı iyileştirmek için kullanacağım.”

“Bu arada maceracıların normalde kendi ilaçlarını ve iksirlerini yaptığını falan düşünme ha.”

“Olabilir ama köylere ya da kasabalara uğramadan aylar boyu ormanlarda veya zindanlarda kaldığım maceralara çıkıyorum. Bu yüzden kendi iksirimi yapmazsam, olay epey zahmet verici oluyor. Ayrıca ortada hayatım var. Yani temellerini, yapılışlarını, yan etkilerini ve sorunlarını falan bilmek istiyorum. Ayrıca ilaç yapmayı seviyorum. Yaralandığımda ve manam iyileştirmeye yetmediğinde kendi yaptığım ilacı kullanmak… Nasıl desem, etkileyici ve güzel hissettiriyor.”

Kendini yaşlı gibi gösteren genç eczacı Shiira, dediklerini dinledikten sonra düşünceli bir ifade takındı.

“Ha, dediklerinde yalan sezemiyorum. Ayrıca iksir yapmak konusundaki fikirlerini de beğendim. Yaptığın iksirlere bakabilir miyim?”

Lecan çantasından iki ilaç çıkardı. Çıkardığı iksirler fiziksel yenilenme ve mana yenileme iksirleriydi. İkisi de eski dünyasından olan orta seviyeli ilaçlardı. Yapabileceği en iyi iksirler bunlardı.

“Özel şişe bunlar. Nasıl açıyorsun bunları?”

Şişeler iyi bir neden olmadan açılmamalıydı ama Lecan’ın başka şansı yoktu.

“Kapağı büküp sağdan sola doğru çevirmen lazım.”

“Böyle mi? Ah, açıldı. Bayağı iyi bir şişeymiş. Öyle, di’ mi?”

“Elindeyken yere atsan bile kırılmaz bu şişeler ama saf güce karşı pek dirençli değiller.”

“Hmm. Satılık mı bunlar?”

“Daha fazlasını elde edemeyeceğimden, değiller.”

“Tanrım, öyle mi? Kötü oldu ya.”

Shiira şişenin içindeki ilacı dik dik izlemeye başladı.

Yoksa bu kadının değer biçme yeteneği mi var?

Değer biçme yeteneğinin seviyesi yükseldikçe insanların ve canavarların bile seviyesini görebiliyordunuz.

Lecan rahatsız oldu.

Shiira avucuna bir damla ilaç damlattı ve yaladı.

Ardından şişeyi kapattı ve mana yenileme iksiriyle de aynı şeyi yaptı.

“Anladım. Bunları hangi maddelerden yaptığınla ilgili en ufak fikrim yok. Anlarsın ya, böyle bir şeyi daha önce hiç yaşamamıştım. Yine de etkisi çok iyi. Eğer bu seviyede ilaçlar yapabiliyorsan, her yerde yetenekli bir eczacı olarak görülürsün Lecan.”

“Ne olacak şimdi?”

“Seni sınava sokalım.”

“Sınav demek. Bana ne yapmak istiyorsun?”

“Yaptığın işleri gördükten sonra ilaç yapımı konusunda ciddi olmadığını görmemek için kör olmak falan lazım. Ancak çırağım olmak için yeterli zekâya ve azme sahip olduğundan emin değilim. Ayrıca çırağım olursan bana dükkânda da yardım etmeni istiyorum. Ha yanlış anlama, kesin çırağım olacaksın falan demiyorum. Şimdi, Maceracılar Loncası’na gidip Halka Hizmet Görevleri’ni al.”

“Halka Hizmet Görevleri de ne?”

“Eğer bir maceracıyı işe alıyorsan, ona ücretini vermen lazım. Ancak aşırı derece de yardıma ihtiyacı olsa da maceracıların ücretini ödeyemeyen insanlar var. Maceracıların ücretlerinin Lordlar tarafından ödendiği, bu insanlara yardım etmek için kurulmuş bir sistem var. Halka Hizmet Görevi için Maceracılar Loncası’na başvurulduğunda, Lonca olayı değerlendirir ve uygunsa olayı Halka Hizmet Görevi olarak kabul eder. Ödül, görevin zorluğu ne olursa olsun, bir büyük bakırdır. Halka hizmet ettiğinden, bu görevlere Halka Hizmet Görevleri deniyor.”

“Bir büyük bakır ha, bayağı azmış.”

“Doğru, az. Ancak bu, toy maceracıların karın tokluğuna günleri geçirmesi için yeterli bir miktar. Dahası yaptığın Halka Hizmet Görevleri, Bakır Seviye’den Gümüş Seviye’ye yükselme için başvurduğunda, başvurun incelenirken de dikkate alınacak. Çoğu genç tecrübe kazanmak için Halka Hizmet Görevi yapıyor.”

Lecan, Shiira’yı dinlerken garip bir şey hissetti. Onun gerçek kimliği genç bir kadındı. Ancak konuşma biçimi hiç de genç bir kadın gibi değildi. Sözlerinde sakinlik ve bilgelik vardı. Ayrıca onu dinlemek zevkliydi de.

Belki de gördüğü yaşlı kadın onun gerçek hâliydi.

Bunu düşünürken Lecan, Shiira’ya Halka Hizmet Görevleri’ni yapacağını söyledi.