No Game No Life - C5Bölüm 02-3
Çevirmen: Uchuujin Düzenleyen: ggurcan
İçi boş silahlar- Nesneler- kuklalar- Flügeller.
Aslen tanrıları yok etmek için ustaları tarafından yaratıldılar.
Ama yaklaşık altı bin yıl önce ustalarını kaybettiler—Neden Flügel ırkı var oluşlarını sürdürmeye devam etti?
[Cevabı] aramak için, oldukça uzun zamandan beri günümüze kadar Avant Heim ile beraber dolandılar.
Ve- Kendi kendine terk eden Jibril aniden döndü- bakış açısı değişmiş gibi görünüyordu.
Sadece…Evet—[Cevabı] bulmuştu.
…
Ellerini kullanarak dürbün yaptı ve karanlık gökyüzüne baktı.
Sora ve Shiro’nun durumlarına kıyasla tüm kalabalık meydan- yüz Flügel- hepsi aynı yöne bakarak kardeşlerin koyduğu beş dakikalık süreyi bekliyordu. Karanlık gökyüzünden bir şekil belirdi- Sora ve Shiro’nun figürleri.
“…Jii-chan, Artosh-sama’nın bana verdiği son emir- Eğer [Cevabı] bulabilecek biri varsa o da son birim Jii-chandır-nyan.”
“…”
-Bunun için bir nedeni vardı. Ama gerçek sorun bu değildi ve Azrael devam etmeye karar verdi.
“Eğer bu [Cevap] kurallar aracılığı ile Immanity tarafından aşılanmışsa-”
-Bu konuyu Flügel anadilinde tartıştıkları için Sora ve Shiro’nun ne olduğu hakkında bir fikri yoktu.
Onu tekrar uyarmayı düşündü, Azraelin yaptığı gülümsem o kadar yapmacıktı ki bir maske takıyormuş gibi görünüyordu ve Jibril’e:
“[Özel Yetkimi] kullanacağım- bunun anlamını biliyorsun değil mi?”
“Evet ama-! Sadece aptallar cevabını bildiği soruları sorarlar! Senpai.”
Bu sözcükleri duyan Flügeller gergin bir şekilde karanlık gökyüzüne baktılar ve atmosfer aniden ağırlaştı.
-[Kanatlıların Temsilcisi]- [On Sekiz Kanatlılar Konseyinin Başı], Azrael-
Azrael’in Özel Yetkisi Flügeller’in temsilcisi olmasından kaynaklanmıyordu…
Yaklaşık altı bin yıl önce herkesin oy birliği ile kabul edilmiş bir şeydi.
“- [Tüm Flügellere kendilerini öldürmelerini emretme yetkisi] …Burada yanlış bir şey var mı?”
Jibril’in umursamaz tavırlarını gören Azrael’in bakışları aniden sertleşti.
“Aslında bu yetki ustalarını kaybeden Flügellerin intihar etmelerini engellemek için Azrael-senpai tarafından oluşturuldu. Yani varlığımın bir anlamının olmadığını düşünüyorsan- Lütfen rahat ol.”
Bu gerginlik korkudan dolayı değildi- Flügeller ölüm korkusu hissetmezdi. Onlar silah olmaları için yaratılmışlar bu yüzden ölümü bir onur olarak düşünüyorlardı.
Buna rağmen, katılımcıların gergin hissetme sebepleri [Ön gördükleri] içindi.
-Bir şeyleri başlatmak için ya da sonlandırmak içindi. Bu farklıydı ama-
Böyle bir olayın vaadi bu atmosferi yaratmıştı.
“…Bunu bilmen iyi-nyan…”
Ama olanların farkında olmayan tek kişi Azraelmiş gibi görünüyordu.
Jibril bunu fark ettiğinde hayal kırıklığına uğramıştı- Bakışları yavaşça Azrael’i yıprattı.
“Azrael-senpai, hepiniz biliyor olmalısınız, biz—Flügeller oldukça basit bir şeyi yanlış anladık.”
-Sora ve diğerleri bilmiyordu.
Ama Jibril onlarla tanışmıştı- Bundan sonra gözle görülür bir şekilde değişmişti.
Sora diğerlerine kaybetmeden önce Jibril- Bir şeyler olduktan sonra harekete geçecek tipte bir insandı, Azrael ile hemen hemen aynı tipte bir insandı.
Bilinmeyeni bilinir yapmak- Onun için önemli olan tek şeydi.
Bilinmeyene dönüşmüştü ve bunun arkasında gizli bir maksat yoktu, tüm bunların onun için anlamı- Yok etmesi gereken bir [Düşman] idi.
Jibril muhtemelen herhangi bir [Düşman] birime karşı savaşma özlemi duyuyordu.
-Ancak, Sora ve Shiro’ya kaybettiği gün bakış açısı bir hayli değişmişti.
“Binlerce, on binlerce yıl harcayarak topladığımız bilgiler, bu dünyada dolaşmaya başlayalı on yıl bile olmamış ustalarım tarafından önemini yitirmesi sağlandı- Senpai, sen sadece anlamıyorsun.”
“…”
Onun yüzünü daha önce Azrael’in hiç görmediği tutkulu bir ifade kapladı.
Geçmişi düşündüğünde, daha önce Jibril’i hiç böyle görmemişti, Artosh ile beraberken bile.
“Bilinmeyeni ortadan kaldırma tutkusundan daha yoğun ve şaşırtıcı bir his. Ustalarımı kendi isteğimle takip ederken her adımın bir bilinmeze dönüştüğü bir yaşam tarzı- Kurallardan tamamen alakasız bir şekilde.”
Jibril’in sözcüklerine karşılık Azrael sessiz kaldı.
Çünkü açıkça ne demek istediği hakkında bir fikri yoktu.
Bilineni bilinmeze çevirmek? – Bu tür bir şey insanı korkutmaz mıydı?
-Ama…
Belki de Jibril’in sözcüklerine güvenerek gözlerinden alev atan yüz Flügel’in arasına atlamasından dolayıydı- ve onun kanatları titredi.
-Azrael neden olduğunu anlayamazdı ve bir kez daha elleriyle dürbün yaptı.
Sonuçta cevap bu değildi.
Boş gökyüzünde—uçan bir çift acemiye baktı.
“Biliyorum Azrael-senpai herhangi birinden daha fazla Flügellerin geleceğini önemsiyor, ama-”
“…”
Jibril’in yüzündeki kararlılık ifadesini görmek için yana baktı ve neredeyse yalvarır bir ifade ile Jibril konuştu:
“Aradığınız cevap düşündüğünüz yerde değil.”