No Game No Life - C5Bölüm 02-7
Çevirmen: Uchuujin Düzenleyen: ggurcan
Sadece takip edenler değil.
Her şeyi izleyen Jibril ve Plum bile suskun kalmıştı.
Oyunun başlamasından ve kanatlarını almalarından beri on dakika geçmişti.
Onlar sadece tek kanatları olan iki Imanity idi.
–Kaybolduklarında arkalarında sadece şok dalgası kalmıştı.
-Doğrudan Flügellere hücum etmişlerdi, bunu kim tahmin edebilirdi ki?
Her ne kadar [Kelime Ruhları] tarafından üretilen bir ivme olsa bile, yine de olmuştu.
Bu yüzden kanatlar fizik yasalarının kısıtlamalarını aşabilirlerdi.
Hızlanma, hız, ışık hızı- İkili daha oyun başlamadan [Kelime Ruhlarını] toplamayı ve bunu oluşturmayı planlamıştı. Tabii eğer, Sora ve Shiro’nun eylemlerine göre stratejini uyarlayacak ve değiştirebilecek bir düşmanla yüzleşmezler ise- Esasen [Öğrenen] ve [Adapte] olan bir rakip ile bir saat boyunca hayatta kalamazlardı. Bu yüzden küpler arasında dolaşıp yemleme ve toplamaya odaklandılar- Jibril bunu gördüğünde bir ışığa bakıyormuş gibi gözleri kısıldı.
-Bu onların Flügellere güvendiği anlamına geliyordu.
“Hah! Bu eğlenceli!”
“…Mm!”
İkisi havada dans edermiş gibi yükselirken gülüşleri Avant Heim’de yankılandı.
-2 kanat, tek yazgı. Jibril’in aklından bu deyim geçti.
Ancak- Bu terim pek doğru görünmüyordu ve başını iki yana salladı. Tanık olduğu şey mecazi olarak [İki kanat, tek yazgının] pek anlamına uymuyordu. İfade esasen iki tane tek kanatlı kuş anlamına geldiğinden emindi. Her zaman birlikte uçan tek gözü ve tek kanadı olan bir dişi ve bir erkek. Bu fantastik hayvanlar- Şu anda önümüzde uçanlar onlar, değil mi?
Jibril onlara şaşkın bir şekilde bakıyordu.
“…”
Sıkılmış ve ilgisiz bir şekilde onlara bakan Azrael hala olanları kavrayamamış gibi görünüyordu.
-Onu böyle görünce, Jibril sessizce:
“Senpai, [Eşitlik Yasasına] karşı çıkmamın sebebini biliyor musun?”
“…Çünkü jii-chan eski kafalı ve kimsenin kitaplara dokunmasını istemediği için değil mi-nyan?”
“Hayır, sebebi- Aynı kitabı tekrar tekrar okumaktan hoşlanıyorum.”
-Azrael ilk defa böyle bir şey duymuştu ve şok içinde ona baktı.
“…Neden-nyan? Onları ezberlesen daha iyi olmaz mı?”
“Evet, bunu söyleyeceğini biliyordum bu yüzden daha önce sana söylememiştim…”
Jibril iç çekti ve tekrar kararlı bir şekilde devam etti:
“Daha önceden okuyup bilgi toplamış olsanız bile başka şeyler öğrendikten sonra tekrar okursanız daha fazla şey öğrenirseniz.”
“…”
“Eğer tekrar okumak isteyip okuyamazsan bu can sıkıcı olmaz mıydı- Anladın mı?”
“…Anladın mı-nyan?”
“-Bir kere ezberlersen, bitti.”
Jibril tavsiye verirken acı ile başını eğdi- Ancak…
-Azrael kafası oldukça karışmış gibi görünüyordu.
Jibril’in fikrini şimdilik görmezden geldi, çokta anlamamıştı-
“-Şu anda bunun olanlarla ne alakası var-nyan?”
…
…Jibril onun gözlerine baktı- oldukça üzgün bir şekilde.
Bakışında herhangi bir küçümseme ya da alaycılık yoktu. Beklentisine ihanet etti, bakışlarında her seferinde beklentilerine ihanet edilmesi üzerine hayal kırklığı ve hüzün artıyordu.
-Küçük kardeşinin beklentisini bile anlayamamıştı ki her şeyden çok kalbini delen de buydu.
“Ne-nyan…Neyi yanlış yaptım-nyan…!”