No Game No Life - C5Bölüm 05-2
Çevirmen: sBa Düzenleyen: Arda
– Elven Gard’ın başkenti, Nilvalen Konağı.
“…Yine kaybettim.”
Kurami, Fii ile oynarken iç çekti ve not defterini çıkarttı.
“Kurami, kaybettiğin zaman hoşgörüsüze benzemiyorsun, huh?”
“…Nasıl hoşgörüsüz olurum, işte bu yüzden bunu yapıyorum.”
Mutsuz bir şekilde söyledi Kurami ve kaybetmesine sebepten dolayı bunu kabul ediyordu.
O not defteri onun tahmin ettiği tüm stratejileri ve kalıpları dikta ediyordu ama edemedi.
Sora’ya karşı satranç oynadığından beri yarım ay gibi bir sürede elli kopya aynı not defterinden doldurmuştu.
– Normal şartlar altında bir Imanity’nin bir Elf’i büyü bulaşmış bir oyunda yenmesi imkânsız olurdu.
Yani – onu yenebilmesi için normal olmayan bir yol bulması gerekirdi.
Sürekli büyüyen not defteri dağına bakınca – Fii, Kurami’nin olgunlaşmasına sevindi.
“- Ah, Kurami, bazı bilgiler (sırlar) yeni geldi. Bir süreliğine duralım.”
Fii dedi ve sonra alnındaki Ruh Taşına dokundu.
…「Element Koridoru Ağı」 sırları ile diğer ülkelerden casusluk yaparak topladığı bilgileri çağırmak gerçekten riyakârlığın bir istisnası idi.
Kurami acı bir gülümseme attı ve düşündü ama bilgileri duyunca – Fii şok içinde gözlerini açtı.
“…Fii, nedir bu? Acil bir durum mu?”
“Ah, hayır değil… Sadece inanması güç…”
Sonra o söylenen bu haber parçalarına inanamadı.
“Sora-san ve diğerleri, Oceande- Seiren’ler ve Dhampir’leri Elkian Federasyonu’na katmayı başarmışlar.”
– Bu gerçekten de o kadar şok edici mi? Kurami gülümsedi ve sordu. Sonra Fii devam etti:
“Ve Avant Heim’ın 「On Sekiz Kanatlılar’ın Konsülü」 de karar vermiş – Elkian Federasyonu’na katılacaklarmış.”
– Anladım, işte bu şaşırılacak bir şey, Kurami gülümsedi ve dedi ki;
İşte böyle, Werebeast’ler den sonra Seiren’ler, Dhampir’ler ve en sonunda Flügel, Imanity’e hizmet ediyorlardı artık.
Sora ve Shiro, imkânsız bir hızla imkânsız bir görevi tamamlıyorlardı, ki bu Fii’yi karmakarışık etmişti ama-
“…Bizim düşündüğümüzden hızlılar. Madem öyle hadi eşyalarımızı toparlayalım.”
“…Kurami, bunu önceden biliyor muydun?”
Fii söylerken üzgün görünüyordu: Bu bilgiyi benimle paylaşmadın mı? Ama sonra Kurami güldü.
“Tabi ki de hayır, Fii, bir tahmin olduğunu söylemedim mi? Onların taktiği ne de olsa 「Duruma Ayak Uydur」.”
– Eğer onların hedefi sadece diğer ırklara ilave olmaksa, bu sadece zaman meselesi.
“Sorun şu ki – onlar çok hızlı.”
“…Evet, kesinlikle.”
– Evet, onlar çok hızlı – eğer sadece Seiren’ler ve Dhampir’ler (Oceande) karışmış ise, muhtemelen onlar sallanmazdı. Ama Doğu Federasyonu’ndan sonra, eğer Avant Heim da ilave olduysa, duruma tamamen farklı bakılır.
Kısa sürede, onlar büyük bir ülkeyi ve bir yüksek seviyeli ırkı ilave ettiler.
– Elfler, Cüceler ve diğer önemli ülkeler büyük ihtimalle durumu ölçmeyi bırakacaklar ve gardlarını yükseltecekler.
Elkia’ya karşı sonunda saldırıya başlayacaklardır – ama – sorun yok.
“Öyle görünüyor ki biz tam zamanında yaptık. Yani sanırım bu kadar şeyi hızla yapmamızda bize bir ödül var.”
“Benim söylemek istediğim sen çok çabalıyorsun -”
Buna rağmen, Fii hafifçe gülümsedi ve toplanmaya başladı, sonra –
“Pekâlâ Fii, haydi gidelim, Tahminimce uzun bir süre buraya gelmeyeceğiz -”
“Heh, eğer gerçekten başarılı olduysalar bu dünyayı değiştirecek bir haber olur, bunu kaçıramayız.”
Nilvalen Konağı’ndan ayrılırken, patikada yürürken bir müddet daha geri dönemeyeceklerdi, Fii sordu:
“Kurami, yani daha önce kastettiğin şey – 「Başka bir şey」 nedir ?”
Fii’nin bir cevabı olmasına rağmen, gene de sordu.
“- Bu yalan söylemek değil, yalan söylemez çünkü o kendine yalan söylemiyor.”
Fii sanki daha önceden biliyormuş gibi göründü ve gülümsedi sadece bunu onaylarken.
– “Limitime geldi”, “Bu beni aşıyor” bunlar onun ölmeden önce söyleyebileceği şeylerdi.
– Çünkü kendine kukla hayatı veren bir kişinin üzerinde bir şeydi.
– Çünkü kendine yalan söylemek insanlığı (kardeşini) reddetmekle eşdeğerdi.
Aniden, 「Onun」 idealleri onun kafasında yüzeye çıktı ve Kurami gülümsedi ve dedi ki:
“Fii, onların hedeflerine ulaşmak için kullandıkları genel metodu biliyor musun?”
“…Ne?”
“Bu planlama, ön görme, tamamen hazırlanma, meydan okuma – sonra başarısızlık.”
“…Başarısızlık gerekli mi?”
“Evet, sonra başarısızlığı analiz etme, karşı atak stratejileri düşünme, tekrar hazırlanma, tekrar meydan okuma – ve sonra tekrar başarısızlık.”
“…”
“Bu ilerleyiş – eğer tekrar tekrar devam ederse, bu dünyada elde edilmeyecek hiçbir şey yoktur.”
“…Ne kadar şok edici bir tez…”
Fii dilsiz kalmıştı, hatta saygı duyuyordu. Kurami de gülümsedi ve anladığını ifade eder onaylarken.
“Evet, bu saçma tez – ama ben bundan hoşlanıyorum.”
Hiç bir şey elde edilmez değildir.
Eğer biri bir şey yapamıyorsa, bunun anlamı sadece onun henüz bir şeyler yapabilecek yeteneği olmadığıdır – geri kalan şey yaşa (zamana) karşı koymaktır.
Ama hatta o karşı koymak jenerasyondan bir sonra ki jenerasyona devredilebilir – işte bu Imanity (zayıf olan).
“Ne ben ne de Sora süper kahramanlarız, biz dahi değiliz ama olmamak için bir sebebimiz yok.”
Bu sadece –
“Dahi olmanın önemli bir parçası arzu.”
“…”
“Bizim sayısız başarısızlıklarımız, bizim başarımız için bir ışık olacak – geceleyin önümüzü aydınlatan fener olacak.”
Onun için – Shiro onun için bir fener, kendisi için Fii bir fener ve sayısız başarısızlığı olan Önceki Kral için de aynısı geçerli.
En sonunda onlar kesinlikle olacaktı – bütün Imanity için bir fener, bütün ırklar için –
Aniden Fii, Kurami’ye ona bu kadar işlemiş olan adam hakkında ne düşündüğünü sordu.
“…Kurami, Sora-san sence nasıl biri?”
Bu soruyu duyar duymaz, onun aklından geçen şey – onun gördüğü dünya –
“O sadece bir oyuncu olmak isteyen, kukla olmayı reddeden bir adam.”
– Ondan sonra, hiç şüphe yok, onun demek istediği şey – Kurami devam etti:
“Bizim bir gün geçeceğimiz kisi – değil mi?”
Fii gülümsedi ve Kurami’nin son derece inançla söylediği sözleri duyunca elini tuttu.