Sono mono. Nochi ni... - Bölüm 031
Çevirmen: Kylerxy & Editör: Faen_the_1134
A-Derece Maceracılar Tamamen Aptal İnsanlarla Dolu
Tata-san’ı yavaşça indirdim.
”İyi misin? Herhangi bir yerin yaralandı mı?” (Wazu)
”………..” (Tata)
Bir bakışta yanlış olan bir şey yok, kıyafetlerinde görülemeyen kısımlar da olduğundan dolayı sadece durumu sordum (bir kaçamak bakış attım durumu sorarken kısacası). Ama Tata-san’dan bir yanıt yoktu. Huh? Bir yerin yaralandı mı? Eh? Ne yapmalıyım? Bunun için endişelenirken, arkadan öfkeli bir ses duyuldu.
”Piç!! Kadımını almaya nasıl cesaret edersin!! Onu çabucak geri ver!! Eğer yapmazsan, yararlanacaksın!!”
Senin kadının kim? İsteksizce bir an geriye baktım bu onları düzgün bir şekilde gördüğüm ilk andı. Kaslı bedeniyle kel kafalı ve kaba sakallı biri tipik A-maceracılar gibi pahalı gözüken bir zırh giyiyordu. Yüzlerinde vahşi bir gülümseme yer alıyordu.
”Garret-san! Ayrıca…koruma olan kişi!? İyi misiniz?” (Wazu)
İki salağı düşünmeden onların durumlarını onaylamak için seslendim. Bir sorun olmadığını belirtmek için sırasıyla ikisi de ellerini kaldırdı. Tanrıya şükür. Diğer görevliler onlara koştular ve ilk olarak yardıma başladılar.
”Oh, bizi görmezden geliyor!!”
Kel kafalı ve kaba sakallı belinden kılıcını çıkardı. *İç çekme* Onların sorunu ne…? Hepsinin onlar gibi böyle olup olmadığını merak ediyorum. Sadece bir kez düzgün ve sorunluluk sahibi üst düzey bir maceracı ile tanışmak istiyorum. Onlara bakarken sadece iç çekebilirim.
”Piç!! Sanırım ölmek istiyorsun.”
Kel kafalı ve kaba sakallı kılıcını bana savurdu. Kabul ettim ve işaret parmağım ve orta parmağımım arasında kılıcı kıstırdım ve daha sonra *eii!* ile birlikte kılıcı kırdım.
”Huh?”
Bu arada, orta gücümle birlikte yumruğumu kullanarak hafifçe onlara vurdum. Sonuç, sadece onların zırhı parçalara ayrıldı. Kel kafalı ve kaba sakallı afallamış bir yüz gösterdi ben de orada hafiften gülüyordum…
”Burada sizden hoşlanılmıyor.” (Wazu)
Ani bir yumrukla ikisini duvara doğru uçarak yolladım. Kemik kırlıma hissi ayağım sayesinde ulaştı. Ağızlarından kabarcıklar çıkıyordu. Pekala, sorun yok. Hâlâ hayattalar.
Hâlâ afallamış halde olan Tata-san’a baktım.
”Bu adamları askerlere götüreceğim bu yüzden bugün için izin istiyorum. Sohbet eğlenceliydi, tekrar görüşmek üzere Tata-san.” (Wazu)
Veda ettikten sonra bu ikisini sürüklerke dışarıya doğru yöneldim. Köşkün içerisinde neşe ve minnettarlık seslerinin haykırmaları yankılandı. O yeri terk ettim.
*****
”Dün gerçekten beni yıprattı.” (Wazu)
Salakları, askerlere teslim ettikten ve kargaşayı açıkladıktan sonra, doğrudan hana gittim. Meru, Lula ile oynuyordu, benim geldiğimi gördüğü anda kafamın üstüne kondu ve hemen her zaman ki gibi uykuya daldı. Kafam yatak mı?
Lula da Meru ile oynamaktan memnun gibi görünüyordu, bundan sonra annesine yardım etmeye geri döndü. Teşekkür etmek isiyordum ama…Lula’nın Meru’ya Hanın Yolu hakkında vaaz verip vermediği konusunda endişeliydim. Odama döndüğüm gibi yatağıma girdim.
Ertesi gün, tekrar çağırıldığımdan lonca başkanının odasını tekrar ziyaret ettim.
Ona söylediğim ilk şey—
”Bunların hepsinden yorulmadın mı?” (Wazu)
”Şey, böyle yapma. Garret’dan hikayeyi duydum ve teşekkürlerini sana iletmemi söyleyip duruyor.” (Regan)
Her zaman ki gibi Regan’la yüz yüze oturdum.
”Garet-san ve diğeri iyi mi?” (Wazu)
”İyiler. Öyle gözükse bile, eski bir maceracıydı bu yüzden iyi sağlam bir vücuda sahip. Bugün yarın her zamanki haline geri döner.” (Regan)
”Öyle mi?” (Wazu)
Rahatladım. Dün iyi görünüyordu ama yine de durumu sordum.
”Bu doğru, Tata-sana bir mesaj yolladı –Kesinlikle tekrar gel çünkü yardımların için sana teşekkür etmek istiyorum– dedi. Ben senin aracın değilim, duydun mu?” (Regan)
”Bunun için üzgünüm.” (Wazu)
Garret-san müsait değil, sanırım şu anda resepsiyonist odasını temizlemek ile meşguller. Belki daha sonra…
”Ama, dünkü adamlardan kimdi? Şehirde Siyah Alev dışında başka bir A-derece maceracı olmadığını düşünüyordum. Onlar buradan değil mi?” (Wazu)
”Ah bu…destek olarak geldiler, anlıyorum….” (Regan)
”Bir destek? Ne için?” (Wazu)
”….Majin olayı için.” (Regan)
”…..Ama ben onları hallettim.” (Wazu)
”Elden bir şey gelmez!! O kadar hızlı biteceğini düşünmemiştim!! İmparatorluk şehrinden acil yardım için bildirge yollamıştım!! Onu iptal etmeden önce buraya geldiler!! Daha doğrusu bu adamların sorun yaratacaklarını düşünmedim.” (Regan)
Anlıyorum, bu mantıklı. Gerçekten de zahmetli. Buraya kadar geldiler ama herşey bitmişti, bu nedenle kargaşa yaratmaya başladılar. Meru ile handa kalmak ne kadar kıskanılacak…
(Ç.N. Anlamadım, bunu böyle yazıyor ama…)
Şikayetlerime devam etmek istiyorum ama erken bitireceğim çünkü odanın önünde aniden koşma sesleri duydum. Neden bu kadar acele ettiklerini merak ediyorum.
”Lonca başkanı!! Bu kötü haberler!! Ormanın içerisinde zehirli bir bataklık keşfedildi.” (Emma)
Opss, ne zamanlama Emma-san!!!