Sono mono. Nochi ni... - Bölüm 082
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
Kaplıca Kasabası Osene Doğru
Liman kasabasından ayrıldık ve ertesi gün kaplıca kentine olan yolculuğumuza başladık. Osen kasabasının kaplıca bölgesi bu kasabanın güneybatısında yer almaktaydı,Grave-san ulaşmak için yürüyerek beş güne ihtiyacımız olduğunu söyledi.
Liman kentinden beklenildiği gibi yolculuk için yiyecek ararken en göze batan şey balıklardı.Ama bu fikirden vazgeçtik ve bunun yerine uzun süre dayanacak kurutulmuş et satın aldık. Sebzeler burada bölgesel olarak üretilmiyor gibi görünüyordu.
Çok kötü. EğerMeru burada olsaydı, çok sayıda balık satın alıp uzay-zaman büyüsü içerisinde saklayabilirdim.
–
–
–
–
–
Osen kasabasına yapılan yolculukta göze batan bir sorun ile karşılaşmadık, iki gün geçti ve şuanda üçüncü günün içindeydik. Öğlen civarlarında,Osen kasabasına giden yolu takip ederken beş adam aniden önümüzde ortaya çıktı.
‘’Durun!!Daha fazla hareket etmeyin!!’’
‘’Bu ne?’’(Wazu)
‘’Eee,bana tüm paranızı ve valizlerinizi teslim eder misiniz?’’
Haydutlar. Kılıç ve bıçaklar, grubunmerkezinde bir mızrak tutan adam bizimle konuştu. Kıyafetleri hiç haydutlara benzemiyor, temizlik hissi yayan kıyafetler daha çok sıradan köylüleri andırıyor.Ama yüzleri gerçek haydutlar gibi.
‘’Korkarım ki yapamayız’’(Freud)
Freud kibarca bir yanıt verirken,Grave-san sanki ne yapmamız gerektiğini sorarcasına bir yüz ifadesi takındı. Ancak, diğer parti beklememişti.
‘’Elden bir şey gelmez, bu yeri çıplak olarak terk edeceksiniz. İlk başta reddetmeseydiniz sadece valizlerinizi ve paralarınızı almayı düşünmüştüm!!’’
Görünüşe göre haydutlar hayatımızı almayı düşünmüyorlardı, kibar mı değiller mi bilmiyordum. Beş haydut bize yaklaştı.Tamam,savaş başladı mı?
Saldırıya karşılık vermeye hazırlanırken, birisi aniden arkamızdan gelerek yanımızdan geçti ve merkezdeki adama yaklaştı. Cesur figürü ile iyi görünümlü bir kadındı.
Tehlikeli gözükse de durmak için zamanı olmadığından kadın merkezdeki adama tekmeleme pozisyonunda zıplayarak daha da yaklaştı.
Grubun merkezindeki adam tekmeden kaçamadı ve arkaya doğru uçuruldu.Eh?Bu ne anlama geliyor?
‘’Sen!!Şuanda bir çocuğun var, neden doğru düzgün işler yapmıyorsun!!’’
‘’’’’’Anego!!’’’’’’(Anego=Büyük kız kardeş;Aniki=Büyük erkek kardeş)
Hmm?
‘’Hayır, ben bile düzgün bir iş yapmak istedim ama işyerimdeki patron iğrenç bir adamdı bu yüzden düşünmeden ve durmadan ona vurdum!!Bu yüzden, meleğimin süt masraflarını karşılamak için bir haydut oldum…’’
‘’Böyle aptal bir neden!!Çocuğumuzun haydut olarak kazandığın paradan iyi bir insana dönüşeceğini mi düşünüyorsun?’’
‘’Hayır, ama…’’
‘’Bana aptal mazeretlerini söyleme!!’’
Muhtemelen ilk bebekleri yeni doğmuş evli bir çift gibi gözüküyorlardı. Baba süt parası kazanmak için bir haydut olmuştu… Bu kişiye biraz para vermek istiyorum.
Bir süre önce bir melek olduğunu söylese de, çocuklarının adının gerçekten de melek mi yoksa bunun bir metafor mu olduğunu merak ediyordum. Eğer gerçekten de onun ismiyse, gelecekte bir problem yaratacaktır. Özellikle çocuğu babasına benzerse, daha fazla sorunların ortaya çıkması oldukça muhtemeldi.
‘’Bu arada, peki Angel’e ne oldu?’’
‘’Onu babama emanet ettim, annemi senin tekrar haydutçuluk oynadığın konusunda dinledikten sonra buraya geldim!!Utanmıştım ve babama söyleyemedim’’
‘’Utanç verici olan ne… ?’’
‘’O zaman kızımıza babanın haydutluk yaparak kazandığı para ile büyüdüğünü söyleyebilir misin?’’
‘’……..’’
‘’A-Anego!!Aniki’nin başka şansı yoktu…..’’
‘’Kapat o çeneni!!Bu benim ailemin sorunu!!’’
‘’E-evet…’’
Ooo,tek bir bağırışın ardından sessizleşti. Bu hanımefendi korkutucu bir güç giyiyor. Ne yapmamız gerektiğini merak ediyorum. Burayı hemen terk etmek istiyorum.
‘’Şimdi siz oradakiler ayrılabilirsiniz!!Aptal kocamın yolculuğunuzu bozduğu için özür dilerim’’
‘’S-sorun değil…..’’(Wazu)
O-o zaman gidelim, demek istediğim buydu ama etraftaki iki arkadaşı bulamadım. Grave-san kadının yanında duruyordu ve Freud da adamın yanında.
‘’Bu hanımefendinin söylediği gibi!!Çocuğunu yetiştirmek için uygun bir iş bulmalısın!!Bu hanımefendiye katılıyorum!!’’(Grave)
‘’S-sen…’’
‘’Hayır, hayır bunu kabul edemem. Her şeyden önce, çocuğun düzgün bir şekilde büyüyebilmesi için para kazanmak çok önemli. Çocuğunu katı bir şekilde eğitebilirsin böylece daha sonra ebeveynleri ile aynı yoldan yürümez. Ben bu adamın yanındayım!!’’(Freud)
‘’S-sen…’’
Huh?Katılıyor musunuz? Neden onları yalnız bırakmıyorsunuz? Ben bile burnumu diğer insanların ev problemlerine sokmayı sevmiyorum.
Geriye kalan dört haydut fısıldayarak birbirleri ile bir şeyler konuştular ve kendilerini ikişer gruplar halinde Aniki denilen adam ve Anego denilen kadına doğru ayırdılar. Şimdi 4 vs 4 bir çatışma haline gelmişti.
Huh? Olabilir mi… ?Önümdeki sekiz kişi bir adan gözlerini bana çevirdi.
‘’Tabi ki Wazu bir kadın müttefiki değil mi?’’(Grave)
‘’Wazu-sama’nın bu tarafı seçeceği konusunda hiçbir şüphe yok değil mi?’’(Freud)
Oops, kimi seçtiğime göre karar verilecek. Hepiniz korkaksınız!!Kaçmaya çalışalım.
‘’Hayır,hayır, hayır, bunun benimle bir ilgisi yok. Gidebileceğimizi söyledi bu yüzden neden şimdi gitmiyoruz?’’(Wazu)
‘’Olmaz!!Bu kesinlikle kaçmamız gereken sorunlardan bir tanesi değil!!Şimdi ve burada bunu halletmeliyiz!!’’(Grave)
‘’Katılıyorum!!Bu artık sadece onların sorunu değil!!Peki,Wazu-sama sizce hangi taraf haklı?’’(Freud)
Kaçmakta başarısız oldum. Bu adamlar kendi yollarında yürüyorlar.Grave-san’ın sadece kadınları desteklemek istediğini öteki yandan Freud’un da sadece erkeklerin çabalarını desteklediğini hissedebiliyordum.
Olamaz, neden onların sorunlarını ben çözüyorum? Şimdi ne yapmalıyım… Bu gidişle hiçbir yere varamayacağız. Büyük bir nefes verdim ve kadına doğru ilerlemeye başladım.
‘’Peki, o zaman dikkatlice düşündükten sonra bu tarafı seçiyorum’’(Wazu)
‘’Yosha—-!!!Bu Wazu çocuğu senin için!!Beni destekleyeceğini biliyordum!!!’’(Grave)
‘’Bu bir yalan——-!!!Wazu-sama tarafından ihanete uğradım—–!!!’’(Freud)
Freud tepkisini abartıyordu ama bunun bir oyunculuk olduğunu biliyordum. Kadın tarafı neşeyle ellerini kaldırırken erkek tarafının hevesi kırıldı ama tabi ki tek başına Freud farklıydı. Freud ile biraz konuştuktan sonra büyük bir nefes verdim.
Kadına ‘’Umarım iyi bir çocuk olur ‘’,adama ‘’Kendini topla’’ — dedim ve bir süre önce Freud’dan ödünç aldığım altın coinleri gizlice eline sokuşturdum.
Bundan sonra, artık bu yerde daha fazla işimiz olmadığından,Osen kasabasına tekrar yolculuğumuza devam ettik. Arkama baktığımda kadın ellerini mutlulukla sallarken adam derinden şükranla kafasını eğiyordu ama….
Umarım çocuklarının adı ‘’Angel’’ değildir.