Super God Gene - 384.2
Çevirmen: Kylerxy Düzeleyen: ggurcan
2. QigongUstası
Han Sen Ning Yue’nin arka planına hiç bakmadığına inanmıyordu. Han Sen’in büyük büyükbabası Ning ailesinin bir arkadaşıydı ya da Han Sen’in babası Starry Grup’un yaptığı bir şeylerden dolayı ölmüştü, Ning Yue’nin davranışları garipti.
‘’Arkadaşının adı ne? Belki benim ailemdendir’’ Han Sen gülümseyerek sordu.
‘’Han Jingzhi’’ Ning Yue tereddüt etmeden söyledi.
‘’Böyle bir tesadüf. Benim büyük büyükbabamın adı da Han Jingzhi. Aynı kişi değiller, değil mi?’’ Han Sen basitçe sordu. Ning Yue’nin bu tarz bilgileri öğrenmesi kolay olmalıydı, bu yüzden saklamaya gerek yoktu.
Ning Yue nazikçe söyledi ‘’Aynı kişi olmamalılar. Büyük büyükbabam büyük büyükbabandan daha büyük ve hiç evlenmedi’’
Han Sen’in kafası Ning Yue’nin cevabından sonra karıştı ve Zhu Ting’in açıklamasında neyin yanlış olduğunu anladı.
Büyük büyükbabası Han Jingzhi Gods Sanctuary ilk kez keşfedildiğinde doğmamıştı bile.
Ancak Han Sen’in büyük büyükbabası Ning Yue’nin konuştuğu kişi değilse, çalışma iznini neden aldı?
Han Sen, olan şeyler hakkında ve Gods Sanctuary’de ve Birim 7’de gördükleri hakkında daha ve daha fazla şaşkın hissetti.
‘’Ning ailesinin bu arkadaşı ünlü olmalı, değil mi?’’ Han Sen sordu.
Ning Yue gülümsedi ve kafa salladı ‘’Gerçekten de o inanılmaz birisi. Ve o yaşta Gods Sanctuary yeni keşfedilmişti. İnsanlık geno puanları kazanmaya başlamadan önce ve yüksek geno sanatları gelişmeden önce, Han Jingzhi zaten ünlü bir qigong ustasıydı’’
‘’Qigong ustası?’’ Han Sen dona kalmıştı. Tarih derslerinde qigong ustalarının hepsinin basitçe bir sanatçı olduklarını öğrenmişti.
‘’Düşündüğün gibi değil. Han Jingzhi’nin inanılmaz yetenekleri vardı ve Mavikan Özel Kuvvetlerinin hocasıydı’’ Ning Yue gülümseyerek söyledi, Han Sen’in ne düşündüğünü biliyordu.
‘’Mavi kan Özel Kuvvetlerinin hocası?’’ Han Sen daha da şok oldu. Mavi kan Özel Kuvvetleri hala İttifak içerisinde elit bir kuvvetti. Mavi kan Özel Kuvvetlerinin sıradan bir üyesi bile Üstün sınıfındaydı. Birliğin ne kadar iyi olduğunu söylemek kolaydı. Şu anda Mavi kan Özel Kuvvetlerinin hocası ünlü bir yarı tanrıydı.
Han Sen’in kafası daha da karıştı. Eğer büyük büyükbabası gerçekten de Ning Yue’nin konuştuğu Han Jingzhi ise,Han ailesinin fakir olması pek mümkün gözükmüyordu.
Ek olarak Han Sen ailedeki hiç kimseden qigong hakkında bir şey duymamıştı.
Han Sen Han hocası hakkında daha fazla soru sormak istemişti ama tekrardan yolculuğa çıkma zamanı gelmişti. Ning Yue kalktı ve herkese toplanmasını söyledi.
Neyi kaçırıyorum? Han Sen bazı bağlantıları kaçırıyormuş gibi hissediyordu.
Han Sen düşüncelerini bir kenara kaldırmak zorunda kalmıştı çünkü ilkel ormana çoktan ulaşmışlardı. Han Sen’in en çok umursadığı şey süper yaratığı nasıl öldüreceğiydi.
Süper yaratığı öldürmesi gerekiyordu ama grubun geri kalanının yaşam özünü görmesine izin veremezdi. Bunu başarmak gerçekten kolay bir şey değildi.
Daha da önemlisi, Han Sen şimdiye kadar yaratık hakkında pek bir şey bilmiyordu. Ning Yue’nin yaratık hakkındaki bilgisini yaratığı öldürüp öldürmeyeceğine karar vermeden önce kullanmak zorundaydı.
Aksi halde Han Sen geri dönüp Zhu Ting tarafından grup uyuşturulduğu zaman gerip dönüp yaratığı öldürürdü.
Ning Yue ve Han Sen evrimleşmiş diğer üç kişi tarafından dikkatlice korunuyordu. Yüksek kondisyon indeksleri ile görevin çok daha kolay olacağını hissediyorlardı.
Beş kişilik grup tekrar dağa ulaştıklarında, bu sefer Ning Yue’nin emirleri altında tırmandılar. Dağ sarp olmasa da devasaydı. Han Sen yukarı çıkarken grubun geri kalanını takip etti. Dağın zirvesine ulaşmak üzereyken herkes dikkatli bir ifade takındı.
‘’Sessiz olun!’’ gruba liderlik eden Yang Yongcheng dağın zirvesine ulaşmak üzereyken sessiz olmalarını işaret etti.
Dağın zirvesinde yarım daire şeklinde taş bir platform vardı.
Yeşim kabuğu ve kırmızı bedeni ile birlikte dev salyangoz kabuğunun içinde dinleniyordu. Kırmızı eti tamamen gizlenmişti.
‘’Genç Efendi, Bay Han, bir saniye burada bekleyin. Biz dışarı çekeceğiz’’ Yang Yongcheng fısıldadı.
‘’Dikkatli olun. Öncelik güvenlik’’ Ning Yue kafa salladı.
Üç evrimleşici onayladı ve yaratığa yaklaştılar. Canavar ruhu yaylarını çağırdılar ve kabuğa Z-Çelik okları atmaya başladılar.
Boom boom boom!
Z-Çelik oklar kabuğuna tekrar tekrar çarptı. Üç atışıcı da insanımsı şekil değiştirmeye büründüler. Evrimcilerin kondisyon seviyeleri ile birlikte son derece güçlü bir hale geldiler.
Han Sen Z-Çelik okların kırılma şekillerini kontrol etti ve basıncın güçlü olmasından kaynaklı kırılmadığını keşfetti, bunun yerine yeşim benzeri kabuğun okları kıran bir sekme etkisine sahip gibi görünüyordu.
Süper yaratıklar hiç kolay değildi. Han Sen kendi kendine düşündü.
Birkaç ok aldıktan sonra, salyongoz kırmızı etini kabuktan çıkardı ve gözlerini evrimleşicilere odakladı. Aniden onlara doğru koştu.
Önceden olsaydı atıcılar salyangoz ile aralarındaki mesafeyi korumayı tercih ederdi. Ancak bu sefer salyangozun kabuğundan çıkması için yaklaşmaları gerekiyordu böylece Han Sen hançerle onu öldürebilirdi.
Ek olarak, evrimleşiciler Birinci Gods Sanctuary içerisinde en güçlü insanları temsil ettikleri için kendilerine daha fazla güveniyorlardı. Bu nedenle, yaratıktan korkmuyorlardı.
Çok geçmeden ne kadar saf olduklarını fark ettiler. Evrimleşicinin güçlü fiziği yaratık ile savaşmayı kolaylaştırmamıştı.