Sono mono. Nochi ni... - Bölüm 072
Çevirmen: Kylerxy Düzenleyen: ggurcan
KAHRAMAN
‘’Moooooooooooooooo!’’
İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek.
İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek.
İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek.
İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek. İnek…
Çok sayıda ine büyük bir hızda yaklaşırken *moo* diye bağırırken bu yere doğru koşuyorlardı. Hayır, net olarak söylemem gerekirse haydutlara doğru koşuyorlardı.
Ve daha sonra, en önde diğer ineklerin iki katı kadar büyük bir devasa inek vardı. Yara izi nedeniyle kapalı olan gözü çirkin görüntüsünü daha da arttırmıştı.
Ancak, dikkatimi çeken inek değil bunun yerine ineğin tepesindeki adamdı. Siyah ve beyaz inek desenli elbise, ağzı dışında tüm yüzünü kaplayan inek şeklinde maske, yüzü görünmüyordu ama…
Uşak kıyafeti giyiyordu… Freud Freud, değil mi… ?
Büyük bir kahkaha yüksek sesle bağırıyordu.
‘’WHAHAHAHAHAH! Eğer bir inek iblis kralı varsa o zaman ben de varım! Ben ‘’İnek Kahramanı’ ’İnekleri seviyorum, inekleri seven insanlar için, bu yerdeki kötülüğü sizin için yargılayacağım!’’(İnek Kahraman)
Huh… ? Ne olduğunu merak ediyorum… Kafam bir sebepten dolayı ağrıyor…
‘’Uooooooooooooooo!’’
Köylülerin gözleri yaşlarına ve cinsiyetlerine bakılmaksızın parlıyordu. Ayrıca *Phi-Phi* sesleri ile ıslık çalan bazı insanlar da vardı.
Öte yandan ben ve haydutlar durumu kavrayamadığımızdan sırasıyla çenelerimiz düştü.
Durumu anlayamamıştım sadece bu tarafa doğru gelen ineklere şaşkınlıkla bakıyordum. İnek Kahramanın bakış açısını fark ettim, ah doğru!
Hemen harekete geçtim ve Fluff’u kurtarmadan önce hala sersemlemiş halde olan hayduttan bıçağı kaptım.
Fluff ve köyün sakinleri parıldayan gözlerle inek sürüsüne takılı kalmışlardı.—‘’Yahoo…’’—daha sonra eğlenceli sahnede o da zıplamaya başladı. Daha önceki ağlayan suratın nereye gitti? Ve kurtarıldığını fark etmemiş gibi görünüyor.
İnek kahramanı bana kafa salladı ve daha sonra büyük bir hızda haydutlara doğru inek sürüsü sürmek için yönlendirdi.
*dododododododododododododododododo!*
Haydutlar inekler tarafından eziliyordu. Sonunu göremedim ama birçok inek buradan koşarak uzaklara gitmişlerdi. Bu korkunçtu ama böyle bir görüntüye rağmen köylülerin büyük coşkuları vardı.
Ön tarafta koşan inek geri döndü ve bir kez daha haydutları inekler ezdi. Haydutlar acı içinde çığlık atıyorlardı, kaçmaya çalışsalar bile, inekler korkutucu bir hızda onları kovalıyor ve havaya uçurulmaları ile sonlanıyordu.
Daha sonra İnek kahramanı *hop!* diye zıpladı, görkemli bir şekilde yere inmeden önce havada bir tur döndü. Köylüler daha ve daha da heyecanlandılar.
Öfkeyle boyanmış haydutlar iyilik yapmak amacıyla yere inen İnek Kahramanı hedefliyorlardı. Ama aynı anda onu kesmek için gelen kaç kılıç olursa olsun, İnek Kahramanı çevik bir hareketle onlardan kaçınmıştı. Boyunlarına gelen tek bir el darbesi ile tek tek bilinçlerini kaybediyorlardı.
Bir filmde süper bir savaş sahnesi izliyormuşum gibiydi. (İsekaide filim’mi var)
Haydutlar sanki İnek Kahramanın hareketlerine yanıt veriyorlarmış gibi tek tek düştüler. Tüm köylüler İnek Kahramanın yaptıklarına tezahürat yapmaya başladılar, yetişkinler –‘’Hepsini indir!’’ ya da ‘’Bunun için bekliyordum!’’—ve çocuklar da ‘’Havalı’’ diye bağırıyorlardı.
Havalı mı?
Fakat gözlerim beni kandırmıyorsa en tehlikeli grup kadınların tarafıydı. Küçük bir kızdan yaşlılara kadar tüm kadınlar İnek Kahramanına kalplerinden vurulmuş gibi bir yüzle bakıyorlardı.—‘’Ne kadar çekici.’’—bunu duyduğumda, duyma yeteneğimin garipleşip garipleşmediğini merak ediyordum.
Bu derece… huh? Acaba burada durumu garip bulan tek kişi ben miyim? hayır hayır, neredeyse tehlikeli bir şekilde kandırılıyordum. Görünüşü havalı değil ya da nasıl baktığımın bir önemi yok. Bir kenarda izlemek için kütüğün üstüne oturdum.
Çok geçmeden inekler ve İnek kahramanın filmi son buldu daha sonra Bluff-san ‘’Juliaaa—‘’ diye bağırdı. İneklerin sürüsünü yürüten devasa ineğin yüzüne sarıldı bir dişi inek mi… Bu devasa inek ‘’Moooo-oo-o-o!’’ diye kükreyerek sevincini ifade ediyordu.
İnek Kahramanı bir evin çatısına çıktı. Köylüler sakinleşmiş gibi görünürken ortaya çıkma zamanı tam vaktindeymiş gibi görünüyordu. Köylüler böyle bir figüre minnettarlık sözlerini gösteriyordu.
‘’Teşekkür ederim—!’’
‘’Bizi kurtardın—-!’’
‘’Havalı—-!’’
‘’Kyaa—!Lütfen benimle evlen—!’’
‘’Ne kadar çekici—!’’
‘’İnek Kahramanı!’’ ‘’İnek Kahramanı!’’ ‘’İnek Kahramanı!’’
Sahneyi izlerken derin bir nefes verdim. İnek kahramanı bir poz aldı ve bu yerdeki herkese ulaşmak için yüksek sesle bir şeyler bağırdı.
‘’İnekleri sevenler! Kötülük yok oldu! Herkes benim gibi güçlenmek ve daha sağlıklı olmak için süt içsin!’’(İnek Kahramanı)
Bu adam başparmak pozu ile ne söylüyor? Sadece süt içmek o kadar güçlü yapmaz. Ama köylüler bunu duyduklarında daha da heyecanlanmaya başladılar.
‘’Öyleyse tekrar görüşmek üzere!’’(İnek Kahramanı)
İnek kahramanı mantosunu döndürdü ve buradan hızla koşarak ayrıldı. Köylülerin tezahüratları hala durmamıştı.
‘’İnek Kahramanı!’’ ‘’İnek Kahramanı!’’ ‘’İnek Kahramanı!’’
İstediğini yap, artık bu insanlar ile uğraşamam.
(Bu bölümde gülsem mi ağlasam mı karar veremedim neyse asıl konuya giriş yapıyoruz yavaştan heyecanla bölümleri bekleyin )
DEVAM EDECEK…